Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Temellerin Duruşması

Ahmet Kabaklı

Temellerin Duruşması Gönderileri

Temellerin Duruşması kitaplarını, Temellerin Duruşması sözleri ve alıntılarını, Temellerin Duruşması yazarlarını, Temellerin Duruşması yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Avrupa bizi İslâm'ın bir daha dirilmemesi gereken bir gücü sayarak, kendi halkalarının dışında tutmuştur. İşlerine yaradığımız ölçüde Türk'ü benimsemiş görünseler de bizi daima zayıf ve muhtaç bulundurulması gereken muhtemel düşman gözüyle görmüşler...
Sayfa 185Kitabı okudu
Atatürk bir fetva makamı haline getirilmiş ve çeşitli siyasal düşüncelerin temsilcileri, kendilerine Atatürk'ten dayanak aramaya başlamışlardı. Söz gelişi, ateizmi savunmak isteyenler, önce Atatürk'ün ateist olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar. Kürtçülük üzerine bir şey yazacakları zaman, bakın bir zaman Atatürk de bu soruna değinmişti diye fetvalarını da yanlarında taşıyorlardı. Öte yandan sağcısı, kapitalisti, liberali ve islamcısı içinde durum pek farklı değildi. Atatürk kendisine geleni boş çevirmeyen bir tekke gibiydi...
Reklam
Fethi Okyar Üç Devirde Bir Adam adlı hatıralarında gazinin kendisine şunları söylediğini ifade ediyor. "Bugünkü manzaramız, aşağı yukarı bir diktatör manzarasıdır. Halbuki ben Cumhuriyeti kendi menfaatim için yapmadım. Hepimiz faniyiz. Ben öldükten sonra arkamda kalacak müessese, bir istibdat müessesesidir. Ben ise milletine miras olarak bir istibdat müessesesi bırakmak ve tarihe o suretle geçmek istemiyorum." Demek ki, Mustafa Kemal'in kendisi dahi, başında olduğu tek partinin istibdadından bezgin ve endişelidir. Bunun vebalinden kurtulmaya, adını temiz tutmaya çalışmaktadır.
Bütün namuslu adamları astınız, beni neden berat ettiriyorsunuz? Yoksa namusumda bir leke mi gördünüz?! (Erzurum Mebusu TBMM 2. Grup öncülerinden Hüseyin Avni bey İstiklal Mahkemelerine karşı bunu söylemiştir.)
Milli Mücadelede Din Adamları
Milli mücadelede Müslümanlığın çevreyi yıldırım gibi aydınlatan bazı zamanları ve kahramanları vardır ki, onlar her neslin çocuklarına tanıtılmalıdır. Birincisi Denizli müftüsü Ahmet Hulusi Efendi'nin İslam adına baş kaldırışıdır. İzmir'in işgali 15 Mayıs 1919... Ahmet Hulusi efendi iki ay önce İzmir'de kurulan "Reddi İlhak" cemiyetine katılan din adamıdır. Acı haber Denizli'ye geldiği gün, müftü efendi "YAŞASIN VATAN" yazılı sancağı açarak meydana yığılan halka cihat fetvası verdi. ... Meşru olan sadece vatan savunması ve istiklal uğruna cihad'dır. Korkmayınız, meyus olmayınız. Bu Liva-yı Hamd sancağı altında toplanınız ve mücadeleye hazırlanınız. Müftünüz olarak CİHAD-I MUKADDES FETVASINI ilan ve tebliğ ediyorum.
2. Abdülhamid
Büyük devletlerin, inkılap talepleri hiç bitmiyor! Memleketimizin teşkilatı hakkında hiçbir şey bilmedikleri halde, nasihatçi rolü oynamaktan vazgeçmiyorlar... Memleketimize ait bütün bildikleri İstanbul ve adalardan ibarettir. Hayatımızın iç yüzü hakkında hiçbir fikirleri yoktur. Dinimizi tanımazlar, dilimizi anlamazlar.
Reklam
Tanzimat döneminde Fransız ihtilali'nin yaydığı Hürriyet, eşitlik, kardeşlik, adalet gibi sloganlardan en çok Hristiyanlar etkilenmiştir. Bu sloganlardan Türkler için ayrı iki sonuç çıkmıştır ortaya a) Türkler için, Namık Kemal'in gür sesle söylediği Hürriyet, meşrutiyet, vatan türküleri, gazeteciliğin, edebiyatın ve tiyatroların önemli yeniliği olmuştur. Bu düşünce ve heyecanlardan, daha sonra da 1. meşrutiyetin hatta Cumhuriyet ve demokrasi devirlerimizin fikriyatı çıkacaktır. b) gayrimüslimler hatta bazı müslüman azınlıklar ise, bu sloganlardan, kendi ırklarına, mezheplerine veya dinlerine dayalı milliyetçilikler çıkarmışlardır. Onlar 'VATAN'ı Osmanlı'dan kendileri için koparacakları bir toprak, 'HÜRRİYET'i ise Osmanlı hegemonyasından kurtulma şeklinde yorumlamışlardır. Bu şoven ihtiraslar 93, Balkan, 1.Cihan harpleri sonunda devletimizi parçalayan başlıca unsurlardır.
Lozan Hakkında
Mersin mebusu Niyazi Bey; Kaç defalar Antakya ve İskenderun havalisindeki mağdur ve mazlum kardeşler bu meclisin büyüklüğüne başvurdular. Kardeşlerimiz bu meclisin eşiklerinde ağladılar. Biz efendiler! Kimsenin ocağını yakmadık, kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Biz öz yurdumuzu, öz toprağımızı istiyoruz.
Lozan Hakkında
Hamdullah Suphi (Tanrıöver) ; ellerimiz bu muahedeyi kerhen imzalıyor. Fakat kalbimiz buna asla razı değildir.
"Batılılaşma sevdası" nesilden nesle arttıkça daha korkunç manzaralar ortaya çıkmaktadır.
Sayfa 362
Reklam
Yaşamak için her şeyden evvel ilim ve hakikatı gören göz isteyelim.
Sayfa 352
İlim neviler arasında taklidin değil, tesanüdün gaye olduğunu ileri sürer.
Sayfa 352
İnsanları kafa büyültür fakat ancak kalp hudutsuzlaştırabilir.
Sayfa 307
Hiçbir dikta, ölümsüz olmamış, hatta iki nesil bile sürmemiştir.
Sayfa 298
Allah’a kul olmak olgunluğuna kavuşmadıkları için, kula kul olmanın, uşaklığın bir çeşit ibadetini yaparlar.
Sayfa 297
314 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.