Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Özgürlük ile eşitliğin uygarlık tarihi boyunca bitmeyen çelişkisi…
Mrs. C.S.K.

Mrs. C.S.K.

@Cansuyunuz
·
24 Nisan 01:40
Ataerkil Sistem Part 2
Önce kadınlık görevlerini bil Vaktin kalırsa diğerlerine bakarsın Öyle giyinme Öyle konuşma Öyle yapma Bunu yap Ama şunu unutma: Bütün bunlara harfiyen uysan bile Yine yeterli olamayacaksın Çünkü ben ataerkil sistemim Seni hep yetersiz hissettirir Sonra da senin bana yaptığın kahveyi içerek Çırpınışını seyderim.
"sağlığı hastalıkla karıştırmak, ikisini bir tutmak gerekir, çünkü hastalık sağlığın bir çeşidi, bir değişkesidir"
Reklam
Saplantı İntiharı
"Hasta, herhangi bir makul neden olmadığını bilmekle birlikte, kendini öldürme isteğine saplanmıştır. Bu içgüdüsel bir gereksinimdir ve düşüncenin de usavurmanın da bunun üzerinde hiçbir etkisi yoktur... Kişi isteğinin saçma bir istek olduğunu fark ettiğinden, önce onunla başa çıkmaya çalışır. Fakat bu direnci süresince hep üzgün ve baskı altındadır"
"Öte yandan birçok müntehir, yaşamını bitiren o özel edim dışında, öteki insanlardan hiç de ayrılmaz, Bu nedenle intihar eden kişiye herhangi bir genel akıl bozukluğu yüklemek için bir neden yoktur"
"Gerçekten de monomani, eğilimler dizisi içinde abartılı bir tutkudur sadece, abartılı bir tutku ve yanlış bir düşüncedir, ama öylesine yeğin, öylesine şiddetlidir ki ruhu avucuna alır ve ona hiçbir özgürlük bırakmaz"
Reklam
"Ya da denilebilir ki intihar sui generis(kendine özgü) bir hastalıktır, özel bir deliliktir"
Esquirol şöyle yazar: "İntiharda akıl hastalıklarının tüm nitelikleri görülür." (...) "İnsan ancak -hezeyan, yani kendinden geçme diye anlatılan bir akıl bozukluğunda canına kasteder ve müntehirler delidir". Bu ilkeden yola çıkarak intiharın irade dışı olduğu, yani istence bağlı bir şey olmadığı sonucuna varıyor,
"Her intiharda bir akıl bozukluğu belirtisi görmekte az çok haklı olsak, ortaya koyduğumuz sorun çözülür; insanın isteyerek kendini öldürmesi bireysel bir hastalık olur".
Sosyoloji Nedir?
Sosyoloji, çok basitçe, toplumsal davranışın ve insan gruplarının bilimsel çalışmasıdır. Toplumsal ilişkilere odaklanır. Bu ilişkilerin insanların davranışlarını nasıl etkilediğine ve bütün bu ilişkilerin bir toplamı olan toplumların nasıl gelişip değiştiğine bakar.
Sayfa 5 - Palme Yayıncılık
Reklam
Sosyolojik Tahayyül başlıklı metin
Toplumsal davranışı anlama çabasında, sosyologlar özgün bir eleştirel düşünme biçimine başvururlar. Önde gelen sosyologlardan C. Wright Mills, bu çeşit düşünmeyi sosyolojik tahayyül olarak tanımladı-birey ve toplum arasında geçmişte ve günümüzde var olan ilişki hakkındaki farkındalık. Bu farkındalık, hepimizin (sadece sosyologların değil)
Sayfa 5 - Palme Yayıncılık
Birazdan bir aksilik çıkmazsa
Sosyoloji
Sosyoloji
kitabından sosyolojik tahayyül metnini paylaşacağım.
hukuk: mezopotamya’da, özellikle de işin içinde seks varsa, başkalarının kötü davranışlarını bildirmemek yasaktı. (fahişelerin peçe takmasına izin verilmeyen asur’da da durum farklı değildi; eğer bir adam bir fahişenin peçe taktığını görüp de bildirmemişse kırbaçlanır, başına at yularına benzer bir ip dolanır ve alay edilsin diye şehirde dolaştırılırdı.) mezopotamya’da garsonlardan içki içen müşterilerin konuşmalarına kulak misafiri olmaları istenirdi. şayet suç teşkil eden bir şeyi duydukları halde bildirmezlerse, ölüm cezasına çarptırılırlardı. zina, en azından kadınların işlediği, ağır ceza gerektiriyordu. kocasına karşı entrika çeviren sadakatsiz kadın en feci cezaya çarptırılırdı: uzun bir direğe bağlanarak halkın gözü önünde yavaş yavaş ölüme terk edilmek
''Her geçen gün daha çok haber ve bilgiye karşın giderek daha az anlamın üretildiği bir evrende yaşıyoruz.''
Jean Baudrillard
Jean Baudrillard
Toplumların ilerleme ölçüsü, endüstrinin gelişmesi ve aletlerin tekâmül derecesidir. Bu da emeğin örgütlenmesine bağlı. "İktisadın kanunları tarihin kanunlarıdır". Emek toplumların ekonomisini şekillendirir, proletaryayı kurtarır, milletleri zenginleştirir veya fakirleştirir. Devrimlerde rol oynar emek, siyasî rejimleri tayin eder. Smith'den beri yalnız üretim, mübadele ve kredi ile uğraşan iktisat, hakikatte atölyenin ve hükümetin örgütlenmesi, genel eğitim, ailenin kuruluşu, toplumların idaresi gibi konuları da kucaklar. Emek cemiyetin plastik gücüdür, sosyal gelişmenin çeşitli aşamalarını tayin eden ana düşüncedir, toplum yaşayışının iç ve dış organizmasıdır.
Sayfa 383 - İletişim Yayınları, 10. Baskı
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.