Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Kaç kez okudum.Çok iyi.
Karanlık kelimeler vardır, arılar gibi vızıldayan kelimeler. Taşıdıkları hiçbir düşünce yoktur, kimse tarafından anlaşılmazlar. Ama yine de herkesin ağzındadırlar. Onlar için yaşanır, onlar için ölünür: Hayalimizin rengine bürünürler. Göremeyiz onları, pusudadırlar. Ve bir atılışta parçalar bizi. .
. . Her filozof hakikatı kendine göre ele alır. . .
Reklam
. . Kitap zekâyı kibarlaştırır. . .
"Okuma, içimizdeki meçhul âlemin kapılarını açan bir anahtar." Pekiyi ama, o meçhul âlemin tekevvününde payı yok mu okumanın? İç dünyamızın sınırlarını genişleten kitap değil mi? .
. . Kitap bir limandı benim için. . .
. . . Kavga, insanla kader arasında değil artık, insanla kelime arasında. . .
Reklam
Felaketimizin kaynağı kültür yokluğu. Bizi helak eden ne ahlaksızlık, ne bencillik, ne kafamızın ağır işlemesi. .
. . Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. . .
Aklına geleni yazmak yazı yazmak değildir.
Tarihle ilgili bir kompozisyon söz konusuydu, konuyu çok iyi hatırlamıyorum. Kendimden emin, on beş yirmi sayfa karalayıp takdim ettim. Kâğıtlar geri verildi, yine en iyi numarayı ben almıştım: Yirmi üzerine yedi. Yazdıklarımın dörtte üçü silinmiş, kenarına 'gevezelik, konu ile alakası yok, uyuyor musunuz' gibi iltifatlar döktürülmüştü Dayak yemekten çok daha ağır bir hakaretti bu. Ama ilk cidfi yazı dersi idi. Anladım ki aklına geleni yazmak yazı yaz mak değildir.
Avrupa'yı Ortaçağ'ın kabuslu gecesinden kurtaran mucizenin adı: yabancı dildir. Aydınlarımız, bu 'medeniyet anahtarı'ndan mahrum kaldıkça inkılâplarımız... bir ucûbe olarak kalmağa mahkümdur.. .
Sayfa 43 - 7./2./1953Kitabı okuyor
Reklam
Gerçek entelektüel, önce ülkesinin haklarını, düşman bir dünyaya haykırmakla görevlidir. Yani rüşeymi bir mahiyet taşıyan, şu veya bu sınıfın ideolog veya demagogu olmamak, ülkesinin bütününü, bütün ülkelere karşı müdafaa etmek. .
Tam istiklale kavuşacağımı umduğum anda gözlerimi kaybettim." (Jurnal, 21.7.1965) "Bazen bir kuyuya benziyor hayat; kör, pis, zehirli bir kuyuya. Boğuluyorum, ölüme koşacak mecalim kalmıyor, kimseyi görmüyor gözüm. Sevdiklerim yabancılaşıyor. Kitaplar tuğla oluveriyor birden. Dostlarımın sesini tanımıyorum. Varlığım bir tele asılıyor. Bir kâbus bu, bir hastalık. Gözlerimi kaybettikten sonra bu kuyuya sık sık düştüm.(Jurnal 25.3.1963)
Türkiye'de Kemalizm ve Sosyalizm birer ideoloji olmaktan öte birer dini ekol gibidirler. Kemalist din ekolü devlete bulaşmış bir siyasi din ve pranga iken sosyalizm insan doğasına başkaldırının ütopik umut dolu ekonomik dinidir. Fakat bir ideoloji olmaya sosyalizm daha yakındır.
. . "Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah: Kalem. Sözle, yazıyla kazanılmayacak savaş yok... . .
"Nazım'ı da o yıllarda... okudum, anlamadım ve sevmedim. On dokuzunda putperesttir insan. Kozasını yırtmak ister. Kanatlarını tutuşturacak bir alev arar pervane. Nâzım yeniydi ve her yeni gibi düşmanları vardı, dostları vardı. 936'da ben çocuktum, o devdi. Nâzım bir dâvânın kanatlarında yükseldi, şairi mitoslaştıran uğradığı zulümler oldu." (Jurnal, 12.10.1963)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.