Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Dürüstçe bir hesap verilebilirlik olmaksızın her hangi bir durumu doğru okuyabilmek ve doğru yönlendirebilmek de mümkün değildir. Kötümser analizler pasifizme, aşırı iyimserlikse maceracılığa neden olur ki bu da uzun vadede hayal kırıklığı ve sonrasında pasifizm ile sonuçlanır. Dürüstlük ve şeffaflık, aşırı güveni ve faydasız kötümserliği yenebilecek tek güçtür.
Ekonomik olanın siyasi olanla yeniden ilişkilendirilmesi meşrulaştırma ihtiyacını artırmaktadır. Devlet aygıtı artık liberal kapitalizmde olduğu gibi sadece genel üretim koşullarını güvence altına almakla kalmıyor, aynı zamanda aktif olarak üretimin içinde yer alıyor. Bu nedenle – pre-kapitalist devlet gibi - meşrulaştırılmalıdır ... Jurgen Habermas, Legitimation Crisis. London: Heinemann. 1976, s. 36.
Reklam
Türkiye'de Kemalizm ve Sosyalizm birer ideoloji olmaktan öte birer dini ekol gibidirler. Kemalist din ekolü devlete bulaşmış bir siyasi din ve pranga iken sosyalizm insan doğasına başkaldırının ütopik umut dolu ekonomik dinidir. Fakat bir ideoloji olmaya sosyalizm daha yakındır.
Reklam
Joseph Schumpeter'a göre; Yurttaşlar oy verme yoluyla rekabet sürecine dâhil olabilirler; ama çok az şey bildikleri için topluma etkin bir biçimde hâkim değildirler. Oynamaları gereken rol siyasetçilerin kötü yola sapmalarını engellemektir. Toplumu seçkinlerin yönetmesi gerekir, yurttaşlar elitlerin dolaşımının düzgün ve barışçı yollardan gerçekleştirilmesinden sorumludurlar.
Joseph A. Schumpeter
Joseph A. Schumpeter
Bourdieu tahakküm altında bulunanların, toplumsal hiyerarşiyi meşru görmelerine neden olan bir tür itaat süreci tanımlar. Kendi kendilerini aşağı görmelerine neden olan algı şemalarını içselleştirdiklerinden toplumsal hiyerarşiyi doğal ve zorunlu saymaları bir anlamda onları simgesel şiddetin suç ortağı kılar.
Pierre Bourdieu
Pierre Bourdieu
Sınavda başarılar:)
İlk sınavlarımdan sosyal psikoloji dersinin kitabından alıntı ile başarılar dileyeyim sınavı olanlara:) ;;;; Arkadaşça aşk hayatları bizimle iç içe olan kişilere karşı duyulan yakınlık, sevgi ve şefkat olarak tanımlanmaktadır (Baumeister ve Bushman, 2010; Myers, 2019). Tutkulu aşkın tersine, arkadaşça aşk daha az güçlü duygusal bir etkileşime sahiptir; genellikle daha sakin ve sükunetlidir. Arkadaşça aşkta, genellikle kişiler aşık oldukları kişileri ruh eşi, özel biri, hayat arkadaşı veya yoldaşı olarak algılamaktadır. Bu tür bir aşk, kişilerin yüksek düzeyde karşılıklı anlayışını, birbirlerine yönelik ilgisini ve birçok durumda ilişkiyi başarılı kılmaya ve sürdürmeye yönelik bir taahhürü ifade eder. Eşine karşı arkadaşça aşkı yüksek olan biri genellikle "eşim en iyi arkadaşım" gibi ifadeler kullanabilir. Bu tür aşk, genellikle insanları yeni bir ilişkiye başlamaya motive eden şeyden farklıdır, daha çok kişileri uzun vadeli bir evliliğin veya ilişkinin başarısı için motive etmektedir (Baumeister ve Bushman, 2010). Araştırmalar, çoğu flört ve yeni evli ilişkilerde her iki sevgi türünün de var olduğunu öne sürmektedir. Tutkulu aşk genellikle ilk zamanlarda gelişmektedir ve yüksek düzeyde duygusal uyarımlara neden almaktadır, ancak zaman içinde kaybolacağı ön görülmektedir. Bunun aksine arkadaşça aşk ise daha uzun sürede gelişebilir, ancak zamanla kararlı kalmaya ve zamanla aşınmamaya, ilişkilerin daha kalıcı ve dirençli hale gelmesini sağlamaya eğilimlidir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.