Teşkilat'ın Silahşoru Yakup Cemil
İlyas KaraEn Eski Teşkilat'ın Silahşoru Yakup Cemil Sözleri ve Alıntıları
En Eski Teşkilat'ın Silahşoru Yakup Cemil sözleri ve alıntılarını, en eski Teşkilat'ın Silahşoru Yakup Cemil kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Karanlığın en yoğun yaşandığı anlar, aydınlık bir dünyaya işarettir.
Sayfa 22Kitabı okudu
Bulgar vahşileri, karşılarındaki seçme subayları, vatanını her şeyin üstünde tutan,kellesini koltuğuna almış ülkü adamlarını görünce acizleri oynuyordu. Batı Trakya'nın dağları taşları Türk'le tekrar tanışmanın ve kavuşmanın mutluluğunu yaşıyordu.
Sayfa 109Kitabı okudu
Evet, Prens Sebahattin, Yakup Cemil'in elinden Talat Bey sayesinde kurtuldu. Hep perde arkasında kalan, provakasyon alanında bir numara olan, Mahmut Şevket Paşa suikastinin ardından KADIN kıyafetine bürünerek İNGİLİZ bandıralı VICTORIA gemisi ile İstanbul'dan kaçan adam Yakup Cemil'in öfke selinde boğulmaktan son anda kurtuldu.
Sayfa 104 - undefinedKitabı okudu
Nasil bi imansa..
Takvimler 16 Ekim 1912'yi gösteriyordu. Gazi Ahmet Muhtar Paşa Hükümeti'nin dışişleri bakanı Ermeni Gabriel Noradonkiyan diyordu ki: " Şuna İMANIM KADAR EMİNİM ki, Balkanlar'da savaş çıkmaz." ...öyle bir ifadenin hemen BİR GÜN SONRASI, yani 17 Ekim 1912'de Balkan ülkeleri Osmanlı Devleti'ne savaş açtılar.
Sayfa 75Kitabı okudu
Ne çok tanıdık şeyler bunlar..
Bankacılık, sanayi ve ticaretin yüzde 80'i askerlik ve vergiden muaf tutulan Levantenler'in elindeydi. Osmanlı Bankası, Credit Lyonnais, Deutsche Bank, Hollanda Bankası, Avusturya Bankası, Bank of Syria Limited, Selanik Bankası, Banko di Roma gibi finans kurumları var güçleri ile azınlıkların peşindeydiler.
Azınlık cemaatleri kilise teşkilatının rehberliğinde eğitimde örgütlenerek politikaya ve devletin kilit noktalarına eleman yetiştirirken, Türk eğitim kurumları çağın gerçeklerinden bihaber donanımlarından yoksun mollalar icat ediyordu.
Sayfa 20 - Levanten: Özellikle Tanzimat sonrasında, İstanbul'da ve büyük liman kentlerinde yaşayan ve ticaretle uğraşan, Müslüman olmayan azınlıklardır ( Tatlı Su Frengi)Kitabı okudu
Abdülhamid Han'ın tahta çıktığı yıl başkentte yayınlanan 54 gazetenin 47 tanesi yabancıların tekelindeydi.
Sayfa 21Kitabı okudu
Düyun-ı Umumiye'nin zalimlikleri hakkında..
Batılılar Düyun-ı Umumiye adı altında Osmanlı'ya çöreklenmiş durumdaydı. Halkın her şeyine el konulmuş, üretim bitme noktasına gelmişti. İş o hale gelmişti ki, mesela bir tütün üreticisi Düyun-ı Umumiye'nin Reji İdaresi altında kendi yetiştirdiği tütünden yarım okka saklamaya kalkışsa reji kolcusu tarafından anında alnından vurulurdu. Reji ürünü tam toplayabilmek ve kaçak tütün ticaretini önlemek için bir jandarma örgütü kurmuş, bu örgüt geniş yetkilerle donatılmıştır.
Sayfa 22Kitabı okudu
Düyun-ı Umumiye Jandarma Örgütü
Düyun-ı Umumiye'nin jandarma örgütü binlerce Türk köylüsünün kanına girmiş, geride gözü yaşlı kadınlar, yetim yavrular, yıkılmış yuvalar bırakmışlardır. İş öyle bir noktaya gelmişti ki,, en sonunda II. Abdülhamit olaya müdahale etti, reji idaresine son vermeyi düşündü; ama mümkün değildi. Bu hayırlı hizmet cumhuriyetimizin kurucusu ATATÜRK'e nasip olacak, yabancı tekel yerine devlet tekeli kurulacaktır.
Sayfa 22Kitabı okudu
İttihat Terakki
İttihat Terakki'nin kökeni 1860'lı yıllara kadar uzanır. Cemiyet'in düşünsel kökeni Yeni Osmanlılar'a dayanır. 1860'tan 1918'e kadar uzanan süreçten sonra İttihatçılık ruhu miadını tamamlamış görünse de Cumhuriyet dönemi Kemalizm'inin ideolojisine esin kaynağı olmuştur.
Sayfa 36Kitabı okudu
Ittihat Terakki Cemiyeti'nin yan kuruluşları
Bunlar, günümüz Milli İstihbarat Teşkilatı'nın çekirdeği Teşkilat-ı Mahsusa, Türk Ocağı, Köylü Bilgi Cemiyeti, Osmanlı Maarif Cemiyeti, Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti, Halka Doğru Cemiyeti, Osmanlı Sanatkaran Cemiyeti, Kalaycı Esnafı Cemiyeti, Hilal-ı Ahmer, Donanma Cemiyeti, Bakü Müslüman Cemiyeti, Müdafa-i Milliye Cemiyeti, Türk Gücü Cemiyeti, Osmanlı Genç Dernekleri'dir
Sayfa 41Kitabı okudu