Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Teşkilat'ın Silahşoru Yakup Cemil

İlyas Kara

En Yeni Teşkilat'ın Silahşoru Yakup Cemil Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Teşkilat'ın Silahşoru Yakup Cemil sözleri ve alıntılarını, en yeni Teşkilat'ın Silahşoru Yakup Cemil kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
FEDAİLİK DEMEK İDEALİZM DEMEKTİ İttihat ve Terakki bir aysbergi andırır. Onun bir de görünmeyen yüzü vardı. Bu bölümün büyük bir kısmını fedai ve militanlardan oluşan kadro tamamlıyordu. "Fedai-i Zabıtan" diye de anılan bu kadro ordunun genç, gözü pek subaylarından oluşuyordu. İdealizm ve gönüllülük bu subayların ortak paydasıydı.
19. asrın ikinci yarısından sonra kuzgunlar leşe konmakta, itler meydanı boş bulmanın sevinciyle ulumakta, kurtların terk ettiği mekana tilkiler damlamaktadır. Soylu bir ırkın ahfadı, Devlet-i Ebed Müddet'in elini çektiği bu asırlık Türk yurdunda sahipsizdir. Boyunlar bükük, gözler yaşlı, yollar taşlı, sineler yeis ve kin doludur. Yunan, Bulgar ve Sırp komiteleri köşe başlarını tutmuş, ecdat yadigârı yurdu yaşanmaz kılmışlardır. Kimse canından emin değildir. Korku itlere bile sinmiş, onlar bile kendilerini kurtaracak eli bekliyordu. Sandanski, Yovan, Kosta, Agrita, Apostol, Skalidis, Petso, Pirlepe, Istaryalı Kamil Bey, Sarafof çeteleri meydanı boş bulmuş, mezalim üzerine mezalim yapıyordu. Ağaçlarda soluk yüzlü, dilleri yana kaymış, boynu bir yana bükülmüş zavallıların cesetlerine rastlamak alışılmış şeylerdi, sıradan hale gelmişti.
Reklam
Çok geçmez ekinlerin boy, civanların soy verdiği bu coğrafyada yazın gelmesiyle hasat koşuşturmacası kendini gösterir. Ambarı dolan, bir yılını kurtaran Makedonya Türk'ünün sırtı pek, karnı toktur artik; bu kanaatkâr insanların gözlerinde uzun geçecek kışa hazır şekilde girmenin mutluluğunu, güven duygusunu okursunuz. Burada sonbaharın ömrü çok kısadır, denebilir ki Makedonya'da üç mevsim görülür. Yine kış gelmiş, insanlar evine çekilmiştir. Birbiriyle rekabet halinde, Bazı nöbetleşe iş başı yapan fırtınalara, kasırgalara, çatıları, kiremitleri uçuracak boralara, ayandonlara, kocakarı soğuklarına her hane, her fert hazır haldedir. Makedonya'nın hali budur, manzarası bellidir, ya içindeki "Evlâd-ı Fâtihan" nasıldır, ne haldedir?
Balkanlar'dan döndükten sonra, diğer idealist subay arkadaşları gibi baskıya, istibdata kafa tutan, ülküsü uğruna silahı, imanı ve namusu üzerine ant vererek ittihat ve Terakki'nin fedai kadrosuna katılan Yakup Cemil birileri tarafından özellikle karalanan, dahası unutturulmaya çalışılan ide al adamıdır. Herkes gibi o da siyasetin albenisine kapılmış, yüzbaşılıktan istifa ederek - ya da ettirilerek- kendini bir dâ vaya adayan, Teşkilat-ı Mahsusa'nın kurucusu Süleyman Askeri Bey'in yanında önemli görevler alan, kilit operasyonlara imza atan bu "Fedai" nin beş kuruşsuz ölmesi, devlet malından zerre kadar çalmaması, büyüklüğünü göstermeye, bütün günahlarını bir anda silmeye yeter de artar bile.
Tam bir macera adamı, tehlike nedir tanımayan, sıkı bir Türkçü, "ihanetin tek bir cezası vardır: Ölüm!" diyen deli dolu bir fedai ve idealist... Bel bağladığı, ölümüne sadık kaldığı kişilerin komplosu sonucu hayata veda eden bir portre... Elbette o da "yanlışlık" ve "hata" denen olgularla tanışmıştı. Ama ya "Sadakat" ve "Vatanını Canından Aziz Bilme Erdemi"? Bütün bunlar Yakup Cemil'i aklayan, kantarda Türk'ten yana ağır kılan etmenler değil midir?
Eli her zaman silahlı, Sadi Borak'ın deyimiyle, "Amerikan filmlerinde gördüğümüz harika şerifler gibi atılgan, sineği gözünden vuracak kadar nişancı, hiçbir şeyden korkmayacak kadar cesur," bu adam hayatı boyunca kendi bildiği doğruda hareket etti. Balat Yenibahçe'de başlayıp, Harbiye, Balkanlar, İran, Trablusgarp, Irak'ta devam eden ve Kağıtha ne'de noktalanan 42 yıllık bir ömür. Diktaya karşı sözünü esirgemeyen, sadrazamın ve bakanların odasına pervasızca damlayan, Bab-ı Ali Baskını'nın bir numaralı aktörlerinden, son devrin "Üç Önemli Adamı" nın çok şey borçlu olduğu Yakup Cemil...
Reklam
Kısacası Osmanlı yarı sömürge niteliğindedir. Akdeniz hakimiyetini yitiren imparatorluk, yani " Hasta Adam " açıkça paylaşılmaktadır. Anadolu'nun eli nasırlı, çilekeş Türk'ü Doğu'dan Batı'ya fakr u zaruret içinde, ikinci sınıf vatandaştır. Elde bir tek askeri okullar vardı. Tıbbiye, mülkiye ve hukuk fakülteleri
şimdiden farksız
Azınlık cemaatleri kilise teşkilatının rehberliğinde eğitimde örgütlenerek politikaya ve devletin kilit noktalarına eleman yetiştirirken, Türk eğitim kurumları çağın gerçeklerinden bihaber ve donanımlarından yoksun mollalar icat ediyordu. Devlet kurumlarının hiçbirisinde Türk'ün bulunmaması demekti bu. Örneğin Fuat Paşa'nın konsolidasyon planını gerçekleştirmek üzere kurulan itfa Sandığı'nın yönetim kurulunun başkanı Mihran Düz, idare müdürü Durand Pierra idi.Bu kurulda sekreterliği ReşYit Bey yaparken, denetleme kurulunda Abraham Allahverdi, Teodor Baltacı, Coman do Abraham, Court Georges, Jani ve Zarifti gibi isimler yer alıyordu. Abdülhamit Han'ın tahta çıktığı yıl başkentte yayınlanan 54 gazetenin 47 tanesi yabancıların tekelindeydi. Bunlara ilave olarak 9 Rumca, 9 Ermenice, 7 Fransızca, 3 Bulgarca, 2 İngilizce, 2 İbranice, 1 Almanca, 1 de Arapça yayın yapan gazete vardı.
SAHİPSİZ, FAKR-U ZARURET İÇİNDE KIVRANAN BİR MİLLET XIX. Asrın son çeyreği Osmanlı'yı bir konfederasyon haline getirmişti. Azınlıklar Tanzimat Fermanı ile geniş haklar elde etmişler, mozaik parçalanma noktasına gelmiş, Türk olmayan her unsur - emelini "Osmanlı'yım" sözüyle kamufle ederek - Osmanlı'dan toprak koparmanın derdine düşmüştü Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Levantenler sırtını büyük Avrupa devletlerine dayayarak güçlü cemaat organizasyonlan kurmuşlardı. Bankacılık, sanayi ve ticaretin yüzde 80'i askerlik ve vergiden muaf tutulan Levantenler'in elindeydi. Osmanlı Bankası, Credit Lyonnais, Deutsche Bank, Hollanda Bankası, Avusturya Bankası, Bank of Syria Limited, Selanik Bankası, Banko di Roma gibi finans kurumları var güçleri ile azınlıkların peşindeydiler.
Dışarıda bunlar olurken içersi nasıldı peki? Halk memnun muydu? Devletin kurucu unsuru Türkler'in karnı tok sırtı pek miydi acaba?
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.