Joâo Mado-Tempo bilge bir edayla, Tamam toprak kazmaya giderim anne, diyor. Sara de Conceiçâo yapabilseydi şunları diyecekti, Gitme oğlum, sen daha on yaşındasın, bu sana göre bir iş değil, ama kadincagiz ne yapsın,
Herkesin bir zeytinliği ve orada olmak için nedenleri vardır. Domingos Mao-Tempo da bir zeytin ağacının küçük bir gölgesine uzanıyor ve neye baktığını bile bilmeden gökyüzüne bakıyor. Koyu renk gözleri ve bir maden kadar derin. Düşünmüyor, sahnelerin geriye, ileriye doğru akan, yavaş ilerleyen görünümlerine düşünmek demezsek tabii, tek başına, çözümsüz bir sözcük, eğimden aşağıya düşen bir taş gibi yuvarlanıyor arada sırada. Dirseklerine dayanıyor, Mobte Lavre bir Nuel resmi gibi uzanıyor önünde,
Lanet olasıca topraklar, bunu büyük acısından söylüyor olmalı, özel bir sebeple söylüyor olamaz ya da hepsini birden kastediyor. Her şeye lanet olsun, doğmak ne büyük bir acıymış.