Ebedi olan tek şey toprak, geldiğimiz de yine döneceğimiz yer de orası... Uğrunda cinayet işlemeye dek vardığımız o toprak, bütün korkunçluklarımız, sefilliğimize rağmen, bizim bilemediğimiz amacı doğrultusu da hayatı yenilemeye devam eder.
Yanmış yıkılmış şehirler, yakılmış terk edilmiş köyler, her yerini diken bürümüş kana boğulmuş yağmalanmış topraklar... Evet ırmak gibi akan kanlar sayesinde bizden sonrakiler ekmek yiyebilecekler!
Tıpkı fırlatılan bir taşın eninde sonunda yere düşmesinin kaçınılmaz oluşu gibi! Bu işin içinde ne öbür dünyanın papazlarının, ne de Tanrı gibi onları da hiç görmediğimiz o hukuk, adalet dedikleri şeyin işi olacak! Asıl olan tek şey mutlu olmaya duyduğumuz ihtiyaçtır!