Eğer Marksizmin savunduğu bir genel ahlâk anlayışı varsa -ki Norman Geras'a göre bu, diğer birçok şeyle birlikte, özellikle insanlık onurunun, koşulsuz toplumsal barışın ve insanın kendini -gerçekleştirmesinin garanti altına alınması olabilir- bu anlayış dahilinde artı-değer, yalnızca toplumsal ahlakın çözülmesinin değil aynı zamanda işçinin kendine yabancılaşmasının da temelinde yer alır.