Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Turan Yolu

André Malraux

Turan Yolu Sözleri ve Alıntıları

Turan Yolu sözleri ve alıntılarını, Turan Yolu kitap alıntılarını, Turan Yolu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yurt
Nasıl yaşayacağını kendi seçen bir adamın yurdu, en büyük bulutların geldiği yerdir.
Sayfa 33 - Çan Yayınları
Türkiye
Bu memleketi kim yönetirse yönetsin, yalnız orduyla yönetebilir.
Sayfa 23 - Çan Yayınları
Reklam
Nazırlar sopayla kapı dışarı edilmiş,Plevne'den sonra ilk olarak Türk ordusu başına geçecek bir savaş adamı bulmuştu.Enver'in gençliği,atılganlığı Türk ordusu üstünde, Bonapart'ın İtalyan ordusu üstünde yaptığı etkiyi yapmıştı.
Türkiye için Balkanlar, eski beylikler önemli değil bunlar ilgilen­dirmiyor Enver’i. Buna karşılık ... — Tuhaf şey... Nedir peki onu ilgilendi­ren? — Turancılık, Edirneden Çine kadar Orta Asya’daki bütün Türklerin birleşmesi. Yeni milletler doğuyor, burada da heryerde de. Bundan sonra artık Yunanistan'ın, Sır­bistan’ın yaşamasına engel olamayız. Yeni ülkeler aramak gerek. Olağan bir barışla Ru­meli topraklarını emniyete aldık mı eski Hıristiyan eyaletlerin cehenneme kadar yolu var. İstanbul'da kurulacak saçma bir cumhu­riyet yerine başkenti Semerkant olacak bir imparatorluk kurmalıyız.
Türk generallerinin zor görebildiği bu ürkek İmparator islam birliği elebaşılarını serbestçe ve tabancasız odasına alıyordu. Yal­nızlıktan, şiirden ve polis raporlarından baş­ka hiçbir şeye yüz vermeyen bu tembel a­dam oturup yabancı müslümanlara gidecek beyannameler yazıyor, İslam’ın önderleriyle mektuplaşıyordu. Askerlerine postal alamayan bu müflis Sultan iki yüz bin ajanın yol paralarını eksik etmiyordu. Bir kaç yıldır da Fas’tan Kabil’e kadar her yerde ve bütün Hindistan camilerinde Sultanın adı dualara girmişti. Vatan sözünü yasak etmesi, yirmi milletin kurduğu Osmanlı İmparatorluğunun bu batılı düşüncelerle şişen kavrama dayanamıyacağı içindi. Halifenin şimdiye ka­dar görevi Allahı savunmak olmuştu; şimdi artık Allahın halifeyle birlikte imperatoluğu kurtarmasına sıra gelmişti.
Makedonya’da isyan çıkardığımız zaman kaç kişiydik, biliyor musun? Üçyüz ki­şi... Turan kendini bilmiyorsa, ona bu bilin­ci vermek bize düşer...
Reklam
Bütün devlet gücü Sultan Abdülhamit‘in elindeydi. Devleti Bab-ı Ali ile, birbirinden, habersiz vezirlerin bozuk düzeniyle yönetiyordu. Elinde daha güçlü kendine daha sıkıca bağlı bir başka cihaz daha var gibiydi. Geniş bir polis şebe­ kesine benzeyen bu ikinci cihaz neydi ve daha önemlisi, neyin peşindeydi? Genel olarak zorbalık düzenlerinde zor­banın politikası iyi bilinir de kendi kişiliği pek bilinmez. Burada Sultanın kişiliği az çok biliniyor, ama politikasının ne olduğu an­laşılmıyordu. . İki gece üst üste aynı yatakta yatmayan bu sultan bir gece, kendi seçtiği yatakta bir tahta kurusu bulmuş, zehirli olduğundan kuşkulanıp iki saray adamını sürgün etmiş. Birini huzura kabul ettiği zaman eli taban­casında olurmuş. Önünde herkes hep yere bakmak zorundaymış. Adamın biri sendeleyip gözlerini kaldırır kaldırmaz sultan ateş etmiş. Sarayda Türk sözü yalnız hakaret diye kullanılırmış. Ordu komutanları arasında milliyetçi oldukları kuşkusunu uyandıranlar hemen kovulurmuş. İstanbulun bas hırsızını Sultan alay olsun diye Bahriye Nazırı yapmış, Bahriyeyi mahvettiği için de şahane hediye­ler vermis kendisine. Halifenin önünde Türk vatanı sözlerini kullanmanın cezası ölüm­müş.
Enver’in değerleri ve kusurları, gösterişi kudreti, coşkunluğu, sevimliliği hep birden çöl beylerinin gönlünü kazandı. Üç ay içinde çöl buyruğuna girmişti. Kişiliğinden gelen güce halifenin kızlarından birine nişanlanmanın büyüsünü de katarak göçebe sürüle­rini düzene sokmak kadar olmıyacak bir işi başardı. Çöl eşkıyalığı yaptırmayı düşünmüş olduğu sürülerden düpe düz bir ordu çıkar­dı, bunlara Türk taburlarının kalıntılarını da. ekleyip Derna kuşatmasını göze aldı.
Bunca bin yıllar insanlara ölümü nasıl karşı­layacaklarını öğreternemiş bir türlü ...
Barış imzalanır imzalanmaz Enver paşa kendini var gücüyle Turancılığa vermiş. Yapı­lacak şey Orta Asya Türkleriyle ilişki sağla­ mak, Kürtlerle, Buhara ve Efgan beyleriyle, Rus Türkistanı hanlarıyla bağlar kurmaktı. Alman elçisi: «Önce Efganistan..» dedi. Hin­distan'a en yakın yer orasıydı. Herkese göre de babam bu iş için biçilmiş kaftanı. Almanlara göre de, Enver’e göre de, babama göre de.
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.