Makaleler 4

Türk Modernleşmesi

Şerif Mardin

Türk Modernleşmesi Gönderileri

Türk Modernleşmesi kitaplarını, Türk Modernleşmesi sözleri ve alıntılarını, Türk Modernleşmesi yazarlarını, Türk Modernleşmesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amerika Birleşik Devletleri’nin tecrübesi, birçoklarımızın zannettiğinin aksine, istihlak ve sosyal adalet problemlerinin halledilmesiyle bir medeniyetin asla rahata kavuşmadığını bariz bir şekilde göstermektedir. Hayat standartlarının yüksekliğine rağmen, temel prensibi “daha isteriz”, daha büyük otomobil, daha çok elbise, daha çok eğlence isteriz olan bu cemiyet mühim sarsıntılar geçirmektedir. Anlaşılan, şahsi arzuların tatmini noktasından hareket eden bir grubun hayatiyeti muayyen bir noktadan sonra yavaşlıyor.
Modern dünyada, endüstrileşme hareketi ve nüfus kesafetinin artışı ananevi cemiyet çerçevelerinin erimiş olması, karşımıza yeni bir adamı, kütle adamını çıkarmıştır. Bu yeni tip, eskiden daha az seyyal cemiyetlerde, aile, kabile, cemaat gibi birliklerin şahıs için temin etmiş oldukları güvenlik ve bağlanma imkanlarından mahrumdur. Kütle adamı, evvelce kendisine bir güven hissi veren sosyal çerçevenin yerini tutacak bir teşekkül aradığı zaman kendisini bir fert olarak değil fakat kütlenin bir unsuru olarak kabul eden, sendika veya siyasi parti gibi teşekküllerle karşılaşmaktadır. Şahsiyetini böylece kaybeden ferdin deruni huzursuzluğu ve daima bir atom olarak hareket etmek mecburiyetinde olduğu keşfi, onu, eski sosyal çerçevenin verdiği güvenlik hissini başka bir yerde aramaya sevketmektedir.
Reklam
İşte, kütlelerin ahlaki ve kültürel seviyesi düşük ve istekleri hudutsuz olduğu için, kütleye müracaat fikri, ahlaki göreneklere göre hareket eden bir zümre tarafından kurulan temsili sistemi altüst etmiştir.
Modern Türkiye’de bir üniversite diploması kendi başına bir iş garantisi olmayabilir. Bununla birlikte, böyle bir diploma kişilerin cazip mevkilere sahip oldukları dünyanın anahtarıdır. Bu diploma; ilgi duydukları için veya küçük imalatçı ve tacirlerin dünyasıyla bağlantıları bulunmadığı için belli bir hayat stratejisini tercih etmiş olanlar için, hayatta ilerlemenin asgari şartıdır.
Batı’nın gösterdiği yeni gücü, daha çok harpte mağlubiyetlerle anlayan Osmanlılar Batı’nın üstünlüğünü aramaya koyulurlar. Bunu da uzun zaman Batılıların bir nevi “tılsım” a sahip olmalarına bağlarlar. Bu “tılsım” Batı medeniyetinin “üst yapısı” ve Frenkçe yaşamdır. Böylece “sebep” yerine “netice” üzerinde durulmuş oluyor.
Bu sosyal bilimciler için kültür, sosyal yapı anlamına gelir.
Reklam
193 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.