Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Musikisi Nazariyatı Tarihi

Doç. Dr. Mehmet Tıraşcı

Türk Musikisi Nazariyatı Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Türk Musikisi Nazariyatı Tarihi sözleri ve alıntılarını, Türk Musikisi Nazariyatı Tarihi kitap alıntılarını, Türk Musikisi Nazariyatı Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(Nasır dede) Edvar-ı meşhûre olarak bildiğimiz on iki makamı on dörde çıkarıp âvâze, şube ve terkipler konusunda yaklaşık beş asırdır üze- rinde durulan anlayışa muhalif olarak bunların hepsinin birbirinin kolu olduğunu ve terkip ismi altında birleşebileceğini ifade etmiştir. Eskilerin bu tasnifini kabul etmemekle birlikte, onların anlayışını da saygı ile karşılayarak bir çeşit ilmî nezaket örneği sergilemiştir. Bu minvalde on dört ana makam ile 136 terkibin dizisi ve seyrini izah ederek 150 makamı eserinde zikretmiştir. Yine dikkat çeken bir husus, makamları uyumlu olmalarına göre tasnif etmesidir. Örneğin Rast makamının, Sûzi Dilârâ, Nevâ, Râhevî, Segah ve Nihavend ile uyumu tamdır. Makamların yalnız dizileri ve seyirlerini açıklamakla yetinmeyip daha önceki edvarlarda rastlayamadığımız müzeyyin diye isimlendirdiği süsleyici perdeleri ele almış, ayrıca bunları tasnif ederek bir kurala bağlamıştır. Tedkik ü Tahkik'te oldukça kısa da olsa ney sazının icrası ile ilgili bilgiler vermesi, tarihi açıdan bir metot çalışması olarak kaynak niteliği taşımaktadır
Sayfa 179Kitabı okudu
"Şimdi zaman, felsefenin riyazi branşanı bir neticeye bağlamak ve musiki ilminin geliştirilmiş bir özetini tertip etme zamanıdır. Burada gerekli olan, musiki anlayışının bir parçası ve müteakiben bazı kural unsurlardır. Biz bunlarla yetineceğiz. Konumuzu ileri derecede aritmetik bilgisi gerektiren sayısal-aritmetiksel kurallar ve neticelerle uzatmayacağız. Aynı zamanda gök cisimleri ile mûsikî aralıklarının oranları ve insan karakterleri arasındaki benzerliklere temas etmeyeceğiz. Zira bu, birbirinden ayırt edilemeyen ilimlerin yoludur ve asli olanla tesadüfi olanı net bir hale getirmez. Bununla uğraşanlar (Kindi), kendi bütünlüğü içerisinde, öğretici felsefe ve gerçeği arayış analizlerini (Farabi) başka türlü anlayan bir takım dikkatsiz kimselerce (Ihván-1 Safi) taklit edilmiş kadim bir felsefenin insanlarıdır(Grek filozoflar). Bu çılgınlık ancak taklitten ibarettir. Bu derece dikkatsizlik, eskiler tarafından yüce bir itibarla korunmuş ve nihayet kritik edile- meyen bir kabûle uzamıştır. (Turabî, 2004, s. 20-22)
Reklam
Seydi
Seydi, eserinde mûsiki düşüncesine etki eden kişiler içerisinde Farabi ve Safiyyüddin'in ismini zikreder. Bunların haricinde kimligini bilmediğimiz bazı kimseleri de konu edinir. Pythagoras göklerin bilgisine erişmesi hakkında anlatılan meşhur hiki XV. yüzyıl edvârlarında Hz. İdris gibi peygamberlere atfedilse de el-Matla'da bu hikâyede zikredilen kişi Ömer bin Bahr Câhız olarak kaydedilmiştir. Ayrıca yıldızların yapısı, burçlar, aralıklar ve şarkıların ruha tesirini konu edinmesi sebebiyle Pythagoras- çı görüşlerin mûsikî anlayışında yer edindiğini söyleyebiliriz. Seydi, nazari konular hakkında kaynak olarak mûsikî tarihinde ismine daha önce rastlamadığımız Şeyh Dik Ebu'n-Nik isimli bi rini zikreder. (Arisoy, 1988, s. 11-15)
Sayfa 146Kitabı okudu
Urmevi
Geliştirdiği nota sistemi ile notasyonda zaman problemi- ni çözmüştür. Daha önce kullanılan ebced notalarında zamanı gösteren işaretler yoktu. Fakat Urmevi nota altlarına koyduğu rakamlarla bu problemi çözmüştür.Nüzhe ve muğni isminde iki saz icat etmiştir. Ayrıca devir ve ávázeleri eserinde isimleri ile birlikte ilk ele alan kişi olması músíki tarihinde ona müstesna bir yer kazandırır.
Serperde yani ana perde olarak tarif edilen Dügâh’tan yedi makam, dört âvâze, bir şûbe ve on sekiz perde doğar ifadesi ile devam edilmesi yukarıda makam ismi ile sayılan on beş ana makamın aslında on beş ana perde olduğunu akla getirmektedir. Nitekim burada Dügâh makam değil perde olarak zikrediliyor. Bu anlayışla diğer perdelerden doğan makam, âvâze, şûbe ve terkipler bir daire içerisinde iç içe aktarılır. (Uslu, Mehmed Hafid Efendi ve Mûsikî, 2001, s. 42) Daire içerisinde dizilerin birbiri ile irtibatlandırılarak gösterilmesi sistemci okula ait bir ifade şeklidir. Dolayısıyla ed-Dürer'de gördüğümüz bu daireler aynı mantıkla oluşturulmamıştır. Bu dairelerde, icradaki önemli perdelerin birbiri ile ilişkilendirilmesi sonucu bir anlayışın ortaya çıktığı akla gelebilir.
Sayfa 173Kitabı okudu
Ahmedoğlu Şükrullah(ö.1476)
Fakat bu eserin başka konuları da içeren bir ansiklopedik eser olduğunu düşünürsek yukarıdaki ifadeyi şöyle düzeltmekte fayda vardır. Ahme doğlu Şükrullah'ın mûsiki risâlesi özel olarak mûsiki nazariyatını konu edinen ilk Türkçe edvår eseridir. Eserinde Kitabu'l-Edvara bir ekleme yapmamış sadece izah gerektiren konulara açıklık getirmiştir. Dolayısıyla bir yenilik bulunmadığı için ayrıca üzerinde durmayacağız.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Nazarî oluşum döneminin mûsikî anlayışını şöyle özetleyebiliriz. Yukarıda nazarî anlayışlarını incelediğimiz kişilerden Kindî ile İhvân-1 Safâ, Farabî ile de İbn Sînâ mûsikî düşüncesi açısından birbirine benzemektedir. Bu dönemde nazariyecilerin, yer yer eleştirilerde bulunsalar da Greklerin düşüncelerin den etkilendiklerini söyleyebiliriz. Fakat bu dönem hakkında- ki spekülasyonlar düşünüldüğünde esasen bu kişilerin Grek músikisinden değil onların nazari sisteminden, başka bir ifade ile mûsikî-matematik, mûsiki-fizik, músiki-astronomi arasındaki bağ hakkında Grek felsefesinden etkilendiğini ifade edebiliriz. Halbuki daha önce pek çok kez ifade ettiğimiz gibi bu düşünceler, Greklerden önce de ele alınmıştır. (Güray, 2011, s. 20-21)
Suphi ezgi(ö.1962)
Musiki nazariyyatında Arel’den etmekle birlikte onun sisteminde bulunmayan ekaik mücenneb aralığı olan 11/10 aralığını vererek Uşşak dizisinde kullanılan Dügâh-Segâh aralığına işaret eder
Sayfa 226Kitabı okudu
Örneğin NİKRİZ makamı terkibi şöyle izah edilir “Nikriz oldur kim hicâz âgâze ide, İne Rast evinde karâr ide
Sayfa 137Kitabı okudu
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.