Türk Ülküsü
Bir ülkünün çevresinde toplanmak ve onun için ölümü göze alarak
savaşmak ne güzel şeydir! Insanlar ancak ülkü ile hayvanlardan
ayrılabiliyorlar. Milli bir ülkü olmadıktan sonra, insanın hayvandan ne
farkı kalır? Hayvan, ölümden ve ızdıraptan kaçar, kuvvetliden korkar.
Ölümden korkmayan, ızdıraptan kaçmayan, kuvvetli ile savaşı göze alan
yaratık, ancak ülkücü insandır. Bir zamanlar dinler insanları hayvan
olmaktan kurtarmak için çalıştı, onlara Tanrı'dan öğütter verdi. Bugünkü
ülküler, tamamıyla millidir, Dini inançları da içine almış olan milli ūlkū,
insanları sürükleyen, güçlendiren ve asilleştiren bir duygu ve düşüncedir.
Bugünün kaba maddeciliği arasında Türk ülküsü sararmış, biraz küllenmiş
gibi görünüyor. Maddecilik hastalığı geçtiği zaman, o yine parlayacaktır.
Onun için Türk ülküsüne sarılmaya mecburuz. Bütün Doğu milletlerini
yendiği halde yalnız Türklerle başa çıkamayan Batı'nın içine sinmiş
düsmanlığı ve inancı karşısında, bizim silahımız, Türk ülküsüdür. Tek
bașına Avrupa'ya dalan ve yüzyıllarca tek başına bütün Avrupa milletlerine
karșı Allah'ın adını savunan Asya arslanları zaman zaman gaflet ve dalalet uykusuna
dalmışlar, fakat sonra sıçrayip şahlanmışlardır. Bu seferki dalgınlık biraz
tehlikeli gibi görünüyor. Çünkü içinde bir de yabancıya hayranlık unsuru
var. Tehlikeler nereden gelirse gelsin, ne kadar büyük olursa olsun, tek
çare ve tek ilacı Türk ülküsüdür.
Atsız'ın ihmal edilen yönü olan ilim sahasında yaptıkları artık daha bilinir hale gelmiştir. Fakat Atsız'ın güçlü ve keskin kaleminden çıkan yazılar nedense daima hamasî içeriğinden dolayı ilgi görmüştür. Mutlaka bu yazıları ilke veya ülkü olarak değerlendirenler de vardır.
Atsız'ın görselde yer alan söylemi, ilk bakışta yukarıda bahsedilen hamasî bir söylem niteliği taşımaktadır fakat aslında işin arka planı daha ilmî ve derindir.
Dayanışma ve fedakârlık güdüleri gelişmiş insan topluluklarının, bahsedilen duyguları gelişmemiş topluluklara karşı başarılı olduğunu ve daha çok yükseldiğini bilimsel olarak ileri sürenlerin başında C. Darwin gelmektedir. Kendisi aynı zamanda "Evrim Teorisi" ile bilinmektedir.
Azar Gat, konu hakkında "Uluslar" kitabında Darwin'den alıntılayarak şöyle der: “… Darwin’in bilfiil iddia ettiği gibi, yoğun rekabet şartları altında biyolojik açıdan daha yoğun beraberlik duygusu ve grup adına özveride bulunmaya yönelik bireysel bir istek ile donatılmış gruplar, daha gevşek grupları mağlup edebilirler.”
Özetle, Atsız yalnızca ilmî alanda yazdığı yazılarında bilim üslubunu benimsemekle kalmamıştır. Fikir yazılarında da kaleme aldığı söylemleri, bilim zemininde tartarak ve altı dolu bir şekilde sunmuştur. Var olsun!
📚Hüseyin Nihal Atsız, Türk Ülküsü, s.40