Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye Manzaraları

Murat Efendi

Türkiye Manzaraları Gönderileri

Türkiye Manzaraları kitaplarını, Türkiye Manzaraları sözleri ve alıntılarını, Türkiye Manzaraları yazarlarını, Türkiye Manzaraları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
Bence çok iyi kitap kıyıda köşede kalmış çoğu kişinin bu kitaptan haberi yok . Bence çok iyi kitap kıyıda köşede kalmış çoğu kişinin bu kitaptan haberi yok .
Türkiye Manzaraları
Türkiye ManzaralarıMurat Efendi · Kitap Yayınevi · 20072 okunma
Bir zamanlar Fransız elçisi Bay Nointel kralının dostluğunun ne kadar güvenilir olduğunu ballandıra ballandıra anlabrken sadrazam gülümseyerek dönmüş ve "Fransızların bizim geleneksel dostumuz olduğu doğ­rudur, sadece onları hep düşmanlarımızın saflarında görüyoruz," demiş.
Reklam
Avrupadan dönüşlerinde, bilgili olanlar kendilerini iki şekilde gösterirler. Birincisi kendi ülkesinde hiçbir şeyi beğenmez ve her şeyi eleştirir. İstanbul'da en çok bulvarların, garların, güzel düzgün yolların ve benzeri şeylerin özlemini çeker. Buna karşın ikinci gruptan olan batı ülkelerindeki her şeye karşı inatla cephe oluşturur. İçinden kendi ülkesinin ve halkının kültür düzeyinin daha düşük olduğunu görür ama bunu itiraf etmek istemez ve batılı kültürün karanlık yönlerine asılıp, onu rezil etmeye çalışır, elbette tek taraflı bakış açısıyla yapılan iddialarla bunu başarmakta zorluk çekmez. Ama içlerinden bazıları çevreye bakmaktan çok deneyim kazanmaya ve öğrendiklerini mümkün olduğunca kullanarak yollarında ilerlemeye çalışırlar. Çoğunlukla başarılı olurlar ve içlerinde en yararlıları onlardır.
Köyler arasındaki ara yolları anca tüm ülke demiryolu ağlarıyla baş­tan başa örüldükten sonra yapacak olan Türkiye' de bazı işler çoğunlukla daha alt katlarda tamamlanmadan üst katlarda yapılıp bitiriliyor.
Osmanlı­lığın özü, süren savaşlara ve isyanlara rağmen, bir dizi şansız olaylar ve kötü yönetimlere rağmen, var olmayı gerektiren tüm görünür şartların noksanlığına rağmen yüzyıllardır devam edebilmişse, bu düşünürlerin araştırması gereken bir konudur. Bu konuda aklıma Yahudi ile ilgili eski bir hikaye gelir hep; Hıristiyanlığa geçmeyi ancak papayı ve Roma'yı gördükten sonra kabul edebilece­ğini söyler, kilisenin tamamen yozlaştığı dönemdir. Din yayma heveslisi misyoner Yahudiyi Roma'ya yollar ve dönüşünde büyük bir coşkuyla kendisini vaftiz etmesini isteyince hayretler içinde kalır. "Eğer böylesine kötü idare edilen bir şey hala yaşayabiliyorsa gücünü bu dünyadan almış olamaz!"
Dilenciliği tamamen ortadan kaldırmak çok zor, bunlar güneş ülkelerine güve yumurtaları gibi yerleşmişlerdir.
Reklam
Anlatıldığına göre bir zamanlar Buhara hanı sultandan, en yüce ruhani efendisinin hoşuna gitmek için ne yapabileceğini bildirmesini rica etmiş. Sultan elçiye şu cevabı vermiş: "Han her yıl ülkeme gelen 40.000 dilencisini evde tutsun."
Geçiş döneminin bazı yetersizliklerinden reformu sorumlu tutmaları ulemalara şüpheyle bakmayı gerektirmez, çünkü çok az insan insanlık tarihinin genel yüksek gerekliliklerini anlayabilecek düzeye erişmiştir.
Özellikle eski zamanlarda, dini anlayışın bulanıklaşmamış bir durulukla Müslüman toplumuna egemen olduğu zamanlarda, kadı hükümlerinin avantajları sakıncalarıyla dengeleniyor olmalıydı.
Umursamazlık ve çabukluk, tereddütlü karar verme ve enerjik uygulama Osmanlı kanında aynı anda ve belki de aynı ölçülerde vardır.
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.