1980'lerde İslami hareketlerin yükselişi ve modernleşme projesinin sorgulanması, Türkiye'deki laik demokratik siyasal sistemin en azından bazı Müslüman vatandaşlar için artık "inanılır bir anlatı" sağlayamadığının göstergesidir. Bu bağlamda medeniyet ve İslam üzerine bir mücadele alanı olarak İslami romanların ortaya çıkışı, İslami öznelerin seküler anlatılara karşı çıkma ve yeni öyküler anlatma/yaratma çabası olarak okunabilir.