Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın / Birinci Kitap

Doğan Avcıoğlu

Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın / Birinci Kitap Sözleri ve Alıntıları

Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın / Birinci Kitap sözleri ve alıntılarını, Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın / Birinci Kitap kitap alıntılarını, Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın / Birinci Kitap en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstanbul
XVII. yüzyıl ba­şında İstanbul, dünyanın en büyük şehridir. Londra ve Pa­ris'in nüfusları İstanbul'un ancak yarısı kadardır.
Sayfa 22 - Tekin Yayınevi,1998
Büyük şehirler, buğday ihtiyacını dışardan karşılar­ken, kötü ürün yıllarında Anadolu köylüsü, açlıktan öl­müştür. Mesela 1874, Ankara, Kırşehir, Yozgat, Çankırı ve Sivas yöresinde kıtlık yılıdır. Resmi kayıtlardan öğren­diğimize göre, Ankara'nın Keskin kazasına bağlı 160 ka­dar köyün 1873 yılında toplam nüfusu 52 bin kişidir. Kıt­lıkta 20 bin kişi ölmüş, 7 bin kişi ise göç etmiştir. Bu 160 köyün 1875 yılı nüfusu 25 bin kişiden ibarettir. Diğer bir köy­ler grubunun nüfusu 1873'te 16.900'dür. Kıtlıkta 4.797 kişi ölmüş, 2.643 kişi göç etmiştir. 1875 nüfusu 9.261'dir.
Reklam
Batı tipi ilk okul, «Hendesehane» (Geometri Okulu) 1734 yılında Üsküdar'da açılmıştı. Batı kitapları dilimize çevril­mekteydi.
Sayfa 76 - Tekin Yayınevi,1998
Türkiye'de ilk önemli reform hareketine girişen ll. Mahmut'un ele aldığı ilk işlerden biri de dere­beyliğin ortadan kaldırılmasına çalışmak olmuştur.
Sayfa 73 - Tekin Yayınevi,1998
O Zamana Göre Fazla Bir Artış
1478 sayımında, 97.956 kişiyi barındıran İstanbul, 1520'lerde 400 bin nüfusa ulaş­mıştır. XVI. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul nüfusu 800 bine yaklaşmıştır.
Sayfa 22 - Tekin Yayınevi,1998
İlk fab­rikaların enerji kaynağı su idi.1800 yılında İngiltere'de, nehir kenarlarında yüzlerce dokuma fabrikası vardı.Da­ha sonra yavaş yavaş buhar enerjisi, suyun yerini aldı.
Sayfa 30 - Tekin Yayınevi,1998
Reklam
Do­ğu'da uzun yıllar doktorluk eden Fransız yazarı François Bernier (1625 - 1688) Türkiye, İran ve Hindistan'da özel toprak mülkiyetinin olmadığını söylüyordu. Bunu okuyan Marx 2 Haziran 1853'te Engels'e «İşte Doğu cennetinin gerçek anahtarı» diye yazıyordu.
Sayfa 14 - Tekin Yayınevi,1998
Yalnız zorbalığın geçer akçe olduğu bir ortamda, her bölgede birtakım zorbaların sivrileceği açıktır.
Nü­fuzlu "Times" gazetesi, "yabancıların arazi satın alması icin mevcut bütün engellerin kaldırılması ve sağlam bir mali sistemle yollara ve limanlara yatırılan sermayenin temini için karşılık tesisi büyük sonuçları en seri yoldan sağlayan siyasi faaliyetlerdir. Önümüzde zengin ve işlen­memiş bir memleket var. Batı sermayesi bunu elde edebilir" buyuruyordu.
...teknik seviye bakımından Türkiye, XVI. yüzyılda Batı'nın gerisinde değil, belki de daha ilerisindedir.
Sayfa 42 - Tekin Yayınevi,1998
Reklam
Yeryüzünde iyiye gidiş umudunu yitiren halk kitleleri, kurtuluşu başka dünyalarda aramaya koyulmuştur. Kadercilik, İslamiyetin değil, bu ekonomik çöküntünün sonucudur.
Sayfa 65
Yakup Kadri, Anadolu'da henüz bir Türk milletinin var olmadığını görmektedir: "-Biliyorum beyim, sen de onlardansın emme. - Onlar kim? - Aha, Kemal Paşa'dan yana olanlar ... - İnsan Türk olur da, nasıl Kemal Paşa'dan yana olmaz? - Biz Türk değiliz ki, beyim. - Va nesiniz? - Biz islamız elhamdülillah... O senin dediklerin Haymana'da yaşarlar ... Eğer bize zafer nasip olursa bile kurtaracağımız şey, yalnız bu ıssız toprakla, bu yalçın tepelerdir. Millet nere­de? O henüz ortada yoktur ve onu bu Bekir Çavuşlar, bu Salih Ağalar, bu Zeynep kadınlar, bu İsmail'ler, Süleyman'larla yeni baştan yapmak gerekecektir."
Fuat Paşa, "bu devlet istikrazsız yaşamaz" diyor ama bu devlet "yalnız istikraz ile yaşayamaz."
istikraz: borç almak
Bu sömürge düzeni nasıl ortaya çıktı? Avrupalı yazarlardan çoğuna sorarsanız, suçlu ya islamiyettir ya da Türklerin göçebeliği ve barbarlığıdır. Asya Üretim Tar­zı taraftarlarının bir kısmı da, tezlerini çok daha ince tah­lillerle destekleseler bile, bu kafileye katılmaktadırlar. Onlar da, kendi iç evrimi ile daha ileri toplum biçimlerine
Köy hayatında mal ve can güvenliğinin ortadan kalk­masıyla birlikte halkın dini dünya görüşünde köklü deği­şiklikler vuku bulmuştur. 1580-1600 yılları arasında İstan­bul ve Anadolu'da kıyamet gününün yaklaştığı ve Mehdi'­ nin geleceği inancı yayılmıştır. Yeryüzünde iyiye gidiş umudunu yitiren halk kitleleri, kurtuluşu başka dünyalarda aramaya koyulmuştur. Kadercilik, islamiyetin değil, bu ekonomik çöküntünün sonucudur.
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.