Üç Nasihat
Ömer SeyfettinYorumlar ve İncelemeler
Hepsini çocukken okuduğum "Üç Nasihat", "Pembe İncili Kaftan" ve "Başını Vermeyen Şehit" adlı mükemmel öykülerden oluşan eşsiz bir derleme. 
Üç Nasihat aslında bilinen, ancak genelde kulak arkası edilen üç önemli nasihat veriyor öyküde. Gerçekte ise hiçbir emeğin karşılıksız kalmayacağını, sabrın ve azmin önemini, akılcılığın en gerçek ve ideal yol olduğunu anlatıyor okuyucuya... Köyünde fakirlik çeken, anasına bakmak için şehre göçüp para kazanmak zorunda olan Durmuş iş bulamayınca Müstakim Efendi'nin yanında yılda bir kuruş ve bir nasihat karşılığında çalışmaya başlıyor. Her bir yılın sonunda aldığı nasihatlerden memnun kalmayan Durmuş yine de efendisine saygıda kusur etmeyerek köyüne dönmeye karar veriyor. Sonrasında gelişen olaylar tahmin edilebilir olsa da, alt metnin gücü hikâyeyi eşsiz kılıyor. Pembe İncili Kaftan, II. Bayezit döneminde Şah İsmail ile girişilen kısmı politik mücadeleyi konu alıyor. Şah İsmail'in savaş yanlısı tutumuna karşılık Bayezid'in ılımlı yapısına rağmen Osmanlı'nın gücünü göstermek adına sergilenen tutumlar bir elçi krizine neden oluyor. Şah İsmail'e gönderilecek elçi devlet makamı içinden çıkmayınca namı meşhur Muhsin Çelebi bu işe gönüllü oluyor. Mükemmel bir Osmanlı makam eleştirisi olması bakımından bence apayrı bir öneme sahip. Başını Vermeyen Şehit ise, Zigetvar Kuşatması esnasında azınlık kalan Osmanlı askerlerinin destansı mücadelesi. Daha çok ruhani ögeler barındırsa da oldukça etkileyici bir eser olduğu inkâr edilemez.
Ömer Seyfettin 'in birbirinden değerli bu üç öyküsünü mutlaka okuyun derim. Keyifli okumalar.
Herkese merhaba. Kasım ayında 
Melis Ünler ‘nın düzenlediği #kısakısaokuyoruz etkinliği için 48 sayfalık bir kitap seçmiştim. Ömer Seyfettin , ilkokuldan beri duyduğum ancak okumaya fırsat bulamadığım bir kalemdi. Sonunda okuyabilmiş olmak ne büyük mutluluk , anlatmam mümkün değil. O halde ‘Üç Nasihat’ten bahsetmeye başlıyorum : Lacivert Klasikler dizisinde okurlarıyla buluşan bu kitapta üç öykü bulunmaktadır. Öyküler sırasıyla : Üç Nasihat , Pembe İncili Kaftan , Başını Vermeyen Şehit. Bu üç hikayeden beni pek etkileyen olmadı. Üç Nasihat o dönemde yaşanabilecek , ders niteliğinde güzel bir öyküydü. Kahve eşliğinde bir öykü okunacak şekilde kısa diyebilirim. Şans verebilirsiniz.
Kitabın arka kapağında Ömer Seyfettin’in hayatına dair bir bölüm vardı. Oradan öğrendiklerimi ve internetten araştırdıklarımı sizlere aktarmak isterim : 1884 doğumlu olan yazarımız yaşadığı yılların şanssızlığı diyelim , cephelerde savaşmış , esir düşmüş , esirliği bitince öğretmen olarak meslek hayatına devam etmiş. Yazdıklarında Türkçenin basitleşmesini ve öğretici üslup kullanmayı hedeflemiş. 1920’de İstanbul’da vefat eden Ömer Seyfettin , naaşına sahip çıkılmaması üzerine tıp fakültesinde kadavra olarak kullanılmıştır.
