Üç Noktanın Söylediği sözleri ve alıntılarını, Üç Noktanın Söylediği kitap alıntılarını, Üç Noktanın Söylediği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dostoyevski' nin "nasıl" yazdığını öğrenince üzülmüştüm; Üstad, iktisadî açıdan iflahsızın biriydi, borçtan bir türlü kurtulamıyor, yayıncıdan aldığı avansı kapatabilmek için mütemadiyen yazmak zorunda kalıyordu.
karlı bir gece vakti uyandıracak bir dostunuz yoksa kendinizi esef etmenin vakti gelmiş demektir. dost ki, insanın yarısıdır; aynı yüreği besleyen iki atardamara benzer, bölüştüğünüz halde eksiltmeyendir; ruhun simetrisidir ve zannımca yahya kemal haklıdır: “dostluk aşktan da üstündür”
Bu kitap anadilimiz, sevgilimiz ve dar-ı dünyada bizi ifade edebilecek tek ifade vasıtası olan Türkçenin güzelliğine sunulmuştur. Onu tarihi devamlılığı içinde bir bütün olarak anlıyor ve o haliyle kutsuyorum.
Esasen delinen ozon tabakası değil, insanlığın ar damarıdır. (...)
Ezelî doğrularımızı ve hakikatlerimizi, nedense bir Batılı'nın ağzından doğrulamadıkça şüphelerimizden sıyrılamıyoruz.
Eğer eviniz çıkmaz sokakta ise, diğer sokak sakinlerini kat be kat aşan bir sorumluluk ve samimiyet çizgisinde, artık komşuluğu da aşmış bir sıcak teması sürdürmek zorundaydınız. Hem de hiç yüksünmeden ve farkına varmadan... Çünkü çıkmaz sokağın öteki ucu sadece yaya trafiğine değil, serseri nazarlara da kapalıdır. Sokağa giren herkes aşinadır.
televizyon, bir zaman geçirme biçimi olarak, eğlenme aracı olarak, hatta iletişim aracı olarak islâma aykırıdır; zorbadır, tek yönlüdür, odaksızdır ve otokontrole müsait değildir.
Haritalar sadece dağlardan, denizlerden, ovalardan, vadilerden ve nehirlerden değil kaderden de bahseder. Bu yazı, kaderiyle harita masalarında yabancılaşan toplumlar içinde payına hep hicran düşmüş olanlar hakkındadır.
Türkçe'nin büyük ustalarını daima zapt olunmaz bir hasetle okudum. Tamamen kendi zihnimde kalmak üzere, onları tamir etmek cüretinde bulundum. "Daha iyisi ve güzeli nasıl yazılabilir?" küstahlığını adet edindim; bilerek veya bilmeyerek ustalarımı taklit ettim ve neticede taklidin öğrenme usullerinden biri olduğunu fark ettim. Bana "üslup sahibi" iltifatında bulunan dostlarımı tekzib ederim: sadece "Türkçe işçisi" olarak bilinmek benim için yeterince ciddi bir sıfat olacaktır.