Unutulmaz Aşk kitaplarını, Unutulmaz Aşk sözleri ve alıntılarını, Unutulmaz Aşk yazarlarını, Unutulmaz Aşk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazarın kitaplarından uyarlanan birkaç filmi daha önce severek izlediğim için uzun zamandır kalemiyle de tanışmak istiyordum. Sonunda tanışabildim. Kitapta çok hüzünlü bir ilk aşk hikayesini okuyoruz. Amanda ve Dawson 18 yaşlarındayken birbirlerine sırılsıklam aşık olurlar. Dünyaları ayrı olsa da her şeye ve herkese baş kaldıracak kadar büyüktür
Kim olduğu ve yaptığı tercihler konusunda kendine güveni sonsuzdu. Sanki hayat bir şarkı, onun da tüm yapması gereken içine biraz ritim katmasıymış gibi, her şeyin kendi yaptığı plan dahilinde işlemesi gerektiğini düşünüyordu.
Mutluluğun ve aşkın, insan hayatının küçük ayrıntılarında yakalandığı yaşamlardı bunlar. Hayatın ta kendisi sonucuna vardı Amanda. Onurlu, vakarla yaşanmış hayatlar. Üzüntülerle olgunlaşan ama üzüntülerle doldurulmayan hayatlar.
Ne geçmişte ne de çok daha önceleri, evlilik sonsuz romantizm demektir gibi bir yanılsamaya kapıldığı hiç olmamıştı.
İki kişi, dört duvar arasına konuluyordu neticede. İnişleri, çıkışları vardı hayatın, bir çift birbirini ne kadar severse sevsin karışıklıklar, kaçınılmaz tartışmalar, bu hayatın tuzu, biberi oluyordu. Zaman da diğer mücadeleleri getiriyordu beraberinde. Rahatlık ve alışkanlık harikaydı ama heyecanı, tutkuyu öldürüyordu. Öngörmeler ve yerleşmiş huylar, sürpriz yapmayı imkansız hale getiriyordu. Anlatacak yeni bir şey kalmıyor, çiftler genellikle bir cümlenin nasıl biteceğini kestirebiliyor, bir bakış ne demek istediğini anlatmaya yetiyordu.
"Eğer birini seviyorsan, gerektiğinde gitmesine de izin vereceksin. Yanılıyor muyum?"
O gün ilk kez gözü parladı kızın. "Ve bir gün, giden geri gelir; öyle mi? Bu mu düşündüğün? Bunu mu demek istiyorsun? Bir çeşit klişeden mi bahsediyorsun?"