Ellerinden neler gelebileceğini ya da hatta neyi yapmanın hoşlarına gideceğini kendileri bile bilmiyorlar. Hayata bu kadar çalışkan ve yetenekli düşünce ve gül pembesi hülyalarla başlayan bu kadar çok kadın ve erkeğin kırk yaşında yoksulluğa ve hatta bir sinir bunalımına uğrayarak son bulmaları şaşılacak bir şey midir?