Vadinin Kahramanları

Jonathan Stroud

Vadinin Kahramanları Sözleri ve Alıntıları

Vadinin Kahramanları sözleri ve alıntılarını, Vadinin Kahramanları kitap alıntılarını, Vadinin Kahramanları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir keresinde Hakon gizlendiği yerden Swein'i ok yağmuruna tutmaya kalkıştı. İlk ok Swein'in kemerine isabet ederek herhangi bir zarara yol açmaksızın geri sekti. İkincisi boynunu sıyırarak karmakarışık saçlarından bir meşe ağacına çiviledi onu. Swein'in saçlarının yarısını ağacın gövdesinde bırakmadan oradan kurtulması mümkün değildi. Ancak bu yola başvurmak da Swein'in içine sinmiyordu. Onun böyle çaresiz bir halde beklediğini gören Hakon kılıcını çekerek ağır adımlarla Swein'e doğru yaklaştı. Amacı onun işini bitirmekti. Ancak Swein meşeyi kökleriyle birlikte sökerek başının üzerinden çevirdi ve asa gibi kullanarak Hakon'a hayatında yediği en okkalı sopayı çekti. Daha sonra Swein olaydan bahsederken alçakgönüllülükle "Sadece küçük bir fidandı, abartılacak bir şey yok," demekle yetindi.
Halli bakışlarını evin gerisindeki yamaçların tepelerine doğru çevirdi. Oralarda bir yerlerde bu hayattan kaçmak için bir yol vardı.
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
"Nehirağzı'ndan Ulu Kayalar'a kadar her iki yandaki tepeler mezarlarla dolu. Hepimiz kahramanların izinden gidiyoruz ve sıra bize geldiğinde sınırı pekiştiriyoruz. Vadi sırtlarındaki mezar taşlarının sayısı bir ağacın yaz ortasında taşıdığı yaprak sayısından fazla. Ve her taşın altında, evlerden birinin çoktan unutulmuş evlatlarından biri yatıyor."
Hava bıçak gibi kesildi ve buz gibi bir karanlık Halli'yi içine aldı. Her şey bir anda son buldu; yağmur, ışıklar, çan sesleri, gürültüler. Halli ardına kadar açık gözleri ve yukarı doğru uzanmış elleri ile sessizlik içinde hendek sularının karanlığına gömüldü.
Sayfa 200Kitabı okudu
Halli bacaklarını ileri geri sallayarak konuştu. "Benim ölümüm böyle olmayacak, amca." "Büyükbaban Thorir de aynen böyle derdi. Ama o da annenle babanın düğünü sırasında öldü." "Alkolden falan mı?" "Bir bakıma öyle sayılır. Tuvaleti ararken kuyuya yuvarlandı."
Halli birdenbire çırpınmayı kesti. Kol ve bacakları gevşedi. Yavaşça ellerinden birini kaldırarak önce Olaf'ı, sonra yeri, ocağı ve ardından yine Olaf'ı işaret etti. Biraz bekledikten sonra aynı şeyi tekrarladı. Olaf gözlerini kısarak Halli'ye baktı. "Ne var? Ne söylemeye çalıştığını anlamıyorum." Yüzü gittikçe moraran Halli aynı şeyi bir kez daha yaptı. Olaf başını iki yana sallayarak "Üzgünüm. Bence saçmalıyorsun," dedi. Bu kez harekete uzun ve anlaşılmaz bir sesle kaşların düzensiz seğirmesi de eklendi. Olaf kaşlarını çatarak konuştu. "Of! Hiç yararı yok! Eğer derdini adam gibi anlatmayacaksan, neden bu işe soyunuyorsun ki?" Halli boğazını sıkan parmakları işaret edince Olaf gözlerini devirerek kavrayışını biraz gevşetti. "Söyle bakalım." "Yanıyorsun." Olaf boş gözlerle önce Halli'ye, sonra da geceliğinin eteklerini yalayan uzun ve sarı alevlere baktı.
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.