Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ve O Hiçbir Şey Demedi

Heinrich Böll

Ve O Hiçbir Şey Demedi Gönderileri

Ve O Hiçbir Şey Demedi kitaplarını, Ve O Hiçbir Şey Demedi sözleri ve alıntılarını, Ve O Hiçbir Şey Demedi yazarlarını, Ve O Hiçbir Şey Demedi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
168 syf.
8/10 puan verdi
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşananları bir aile üzerinden anlatıyor. Savaşın ve onun sonunda gelen yoksulluğun insan ruhunda yarattığı tahribatı o kadar güzel anlatıyor ki yazar okurken içiniz sızlayacak. Belki de yazar kendisi de savaşa katıldığı için bu kadar başarılı ve gerçekçi anlatmış. Anlatım bir Fred'in ağzından bir de Kaete'nin ağzından yapılmış. İkisi de olayları kendi penceresinden aktarıyor. Kahramanların duyguları çok iyi verilmiş bunda şüphesiz kitabı çeviren Behçet Necatigil'in katkısı yadsınamaz. Kitabın adı kilisede Kaete'nin dinlediği bir ilahiden alınmış. "Onu çarmıha gerdiler ve o hiçbir şey demedi " Bir yandan yoksulluk anlatılırken diğer yandan da dinin yoksul insanların hayatından nasıl çıkıp gittiğine tanıklık ediyorsunuz. Karısın dua etmesini istediği Fred şöyle diyor: "Tanrı buyursun bizim hayatımıza gelsin!"
Ve O Hiçbir Şey Demedi
Ve O Hiçbir Şey DemediHeinrich Böll · Can Yayınları · 2023360 okunma
"Bazen ölümü, bu hayattan ötekine geçiş anını düşündüğüm olur; o anda neler kalmıştır bana, onu tasarlarım."
Sayfa 39 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ne güzel olurdu seninle bir başka hayatta tekrar karşılaşsak; seni sevsem, tıpkı şimdiki gibi sevsem ama seninle evlenmesek!
Sayfa 155Kitabı okudu
Evlilik diye bir şeyi olmayan o hayat güzeldi herhalde; o havatta evlilik yoktu, uyanır uyanmaz sigara paketlerine sarılan uyku mahmuru kocalar yoktu.
Sayfa 154Kitabı okudu
"Sen çok hoş bir adamsın, ama ara sıra seni dövmek geliyor içimden. Seni seviyorum." "Bunu söylemene sevindim. Sormaya çekiniyordum ben. “Önceleri ikide bir birbirimize hep bunu sorduk." "Yıllar yılı." “Yıllar yılı bunu sorduk," dedi Kaete.
"Hay aksi!" dedi karanlıkta. "Bu erkekler evlenirken ne diye düşünmezler sanki!" "Her şeyi yapacağım," dedim. "Ne yapıp edip bir ev bulacağım kendimize." "Vazgeç!" dedi Kaete, bir gülüşe benziyordu sesi. "Evle ilgisi yok bunun. Sen gerçekten bu iş evle biter mi sanıyorsun?"
Reklam
“Benimle niçin evlendin, mesela bunu söyle!" "Kahvaltı için!" dedim. "Ben birisini arıyordum, kendisiyle ömrüm boyunca kahvaltı edebileceğim birisini. Hani derler ya piyango sana çarptı. Sen bana mükemmel bir kahvaltı arkadaşı oldun, senin yanında hiç canım sıkılmadı.”
Ben ölümü belki de çok sık düşünüyorum ve beni bir sarhoş bilenler yanılıyorlar. Başladığım her şey bana önemsiz geliyor, boş ve anlamsız görünüyor.
Bazen de birdenbire bağırır, ansızın, koşarak bana gelir, gözyaşları önlüğüme akar. Eşikte otururken birdenbire koşup gelir. Düşünürüm de her şeyi bizim gördüğümüz gibi, birdenbire görmeye başladı, derim. Birdenbire, yarım saniye sürer bu, bir korku gibi içine sokuluvermiştir. Gördüğümüz halleriyle insanlar, otomobiller, tramvaylar, bütün gürültüler. O zaman uzun uzun ağlar.
Ve Fred'in yüzünü görüyorum, insafsızca yaşlanan ve hayat tarafindan kemirilen, oyulan yüzünü. Öyle bir hayat ki, bana verdiği aşk da olmasa yaşamaya değmezdi, değmez de!
Reklam
gözlerim aynanın derinliklerinde bulanık, yitip gitmiş uzakları emiyor iyice ve ben, iki yavrumun vücutlarını tahtakuruları ve bitler tarafindan ısırılmış, kabartılmış görüyorum. Ve savaşın seferber ettiği sürü sürü böcekleri düşününce içim bulanıyor. Bir savaş patlayınca milyarlarca bit, tahtakurusu, sivrisinek ve pire harekete geçiyor, kendilerine yine iş çıktığını söyleyen dilsiz emre uyuyorlar.
Öyle bir hayat ki, bana verdiği aşk da olmasa yaşamaya değmezdi, değmez de!
Ne güzel olurdu seninle bir başka hayatta tekrar karşılaşsak; seni sevsem, tıpkı şimdiki gibi sevsem ama seninle evlenmesek!
Bir sarhoşun gözyaşlarının değersiz, saçma olduğunu bile bile ağlar, içimde vicdan azabı değil de yalnızca acı diye adlandırmak istediğim bir şeyler duyarım. Ben savaştan önce de içerdim, ama bu unutuldu sanki. Benim bu ahlak çöküntüm şimdi biraz hoşgörüyle karşılanıyor; çünkü, "Cepheye gitmişti." diyebiliyorlar benim için.
Bazen bu aile bugün en değerli şeyin ticaretini yapıyor gibime gelir: Din ticareti.
604 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.