Waldo Sen Neden Burada Değilsin?

İsmet Özel

Waldo Sen Neden Burada Değilsin? Gönderileri

Waldo Sen Neden Burada Değilsin? kitaplarını, Waldo Sen Neden Burada Değilsin? sözleri ve alıntılarını, Waldo Sen Neden Burada Değilsin? yazarlarını, Waldo Sen Neden Burada Değilsin? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Esasen yaşadığımız hayat ilk soruyu sorma gücünü gösteren, bu cesareti kendinde bulan insanlar için hazırlanmış tuzaklarla dolu. Her bunalımlı (kritik) durumda, bizleri, o sorgulamayan insanların kendilerini içinde rahat hissettikleri ma­sallar bekler. Her zaman düşünme yeteneğimizi du­mura uğratmak, araştırma gücümüzü kırmak için uydurulmuş masallar vardır veya bazı isimler, yaf­talar, sıfatlar kolayca bazı durumlara yakıştırılır.
Sayfa 14 - Pdf
Yaşamak savaşmaya, savaşmak yaşamaya değer mi ? Bu soru bir kez soruldumu, artık cevap­landırılmış demektir.! Çünkü « ne için ? » sorusu onun bir şey için olması zorunluluğunu anlatır. Savaşı sorgulamayanlar onun neye değdiğini bilmeye de uzak kalacaklardır.
Sayfa 12 - Pdf
Reklam
Hiç bir insan bir diğerini eli, ayağı, beyni vardır diye «var» kabul etmez. Bir insanı diğeri için var kılan, karşısındakinin kendi­siyle kurduğu anlam bağıdır. Bu anlam bağı içinde bir başka insanı, bize saldıranlardan biri veya uğra­dığımız saldırıda müttefiklerimizden biri olarak telâkki ederiz, işte bu noktada insan tekinin insan elinden çıkma kurumlarla ilişkisi önem kazanır.
Sayfa 10 - Pdf
Dünyaya gelmek saldırıya uğramaktır
Dünyaya gelmek, bir saldırıya uğramaktır. Do­ğan bebek, havanın ciğerlerine olan saldırısının ver­diği acıyla haykırır. Soğuk saldırır bize, sıcak saldı­rır. Açlığın, hastalığın, korkunun saldırılarım savuş­turma yoluyla yaşarız, hayatta kalırız. Yaşıyor ol­mak, savaşıyor olmaktan başka bir şey değildir. Bir gün son nefesimizi verdiğimizde bize yapılan ilk sal­dırıyı tamamen püskürtmüş oluruz. Savaş bitmiştir.
Sayfa 9 - Pdf
Vee son söz...
"Kim olduğumuz sorusuna cevap ararken, aklımız hep, kim olacağımız sorusuyla karışıyor. Kim olacağımızı düşündüğümüzde ise kim olmak istediğimiz sorusu peşimizi koyuvermiyor. Gerçekte, kim olduğumuzu öğrenme süreci içinde bile kimliğimiz yeniden oluşuyor. Sanki Werner Heisenberg'in belirsizlik ilkesine tâbi olmuş gibiyiz. Nerede olduğumuzu öğrenmeye çalışırken nereye gittiğimizin bilgisi elimizden kaçıyor, eğer nereye gittiğimizi bilme gayretine kendimizi kaptırırsak nerede olduğumuzu unutma tehlikesine uğruyoruz. Ama bütün bu belirsizlik içinde karartılamayacak, önemi azaltılamayacak, vazgeçilemeyecek bir kalkış noktamız var: Bizler, hepimiz birer ürünüz. Hepimiz husule geldik, hepimiz oğullar ve kızlarız."
Sayfa 101
"Efendilik taslayarak ortaya çıkanlar, ruhsatı hangi efendiden aldılarsa, onun eliyle tepelenmişlerdir!..
Sayfa 96
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.