Mecmualar Arasında

Yâ Kebîkeç

Mehmet Fatih Köksal

Yâ Kebîkeç Sözleri ve Alıntıları

Yâ Kebîkeç sözleri ve alıntılarını, Yâ Kebîkeç kitap alıntılarını, Yâ Kebîkeç en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Divan Şiirinde Türk
Medreselerin ilk teşekkülünden itibaren ilim dili Arapça olmuştur. Bu anlayış Taşköprü-zâde’nin “Mevzû’-ı ilm-i edeb kelâm-ı Arab’dır.” ifadesinde kendisini açıkça göstermektedir. Bu Türk’e uzak duran tavır esasen Osmanlılar’dan da önce, Selçuklular’a ve Beylikler dönemine kadar uzanır. Âşık Paşa’nın Garîb-nâme’sinde geçen meşhur; Türk diline kimsene bakmaz idi Türklere hergiz gönül akmaz idi Türk dahi bilmez idi bu dilleri İnce yolı ol ulu menzilleri beyitleri şüphesiz bu tavrın en açık emaresidir. Türkçeye rağbetin olmadığı, bırakın rağbeti, yazarının Türkçe yazmaya mecbur kaldığını, yoksa yazmayacağını beyan ettiği, Türkçe yazdığı için okuyucudan âdeta özür dilediği onlarca eser adı saymak mümkündür. Ancak burada şuna dikkat çekmek icap eder: Uzun bir dönem Türk dili hor ve hakir görülmüş olsa da 15. asır ortalarına kadar Türk diliyle kaleme alınmış eserlerimizde Türk ve Türklük aleyhinde sözlere rastlamıyoruz
2) Bir Başka Diyarbakırlı Türkçeci Divan Şairi: Saîd Paşa (1832-1891)
Diyarbakırlı Said Paşa da şuurlu Türkçeci Diyarbakırlılardandır. Said Paşa, aile kökenleri Seyyid Nesîmî’ye kadar çıkarılan, fıtraten şair bir sülâlenin çocuğudur. Meşhur edipler Süleyman Nazif ve Faik Ali Ozansoy’un babaları, Munis Faik Ozansoy’un dedesidir. Elâzığ, Maraş, Mardin ve Siirt mutasarrıflıklarında bulunan şair 1886’dan sonra İstanbul’a gelmiş ve bir yıl sonra Rumeli Beylerbeyi payesini almıştır.
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.