Necati Tosuner'in "Yakamoz Avına Çıkmak" adlı öykü kitabı, üç bölümden oluşuyor.Kitabın birinci bölümünde,bu öykü türünde de rüştünü ispatlamış, çok güzel öykülere imza atmış yazarın on yıllık bir zaman diliminde kaleme aldığı yalnızlık, umut, özlem,burukluk temalı minimal öyküleri var. Kitabın ikinci bölümünde yalnızlık konulu
ACI YAĞMUR
Bir zamandır ablam.
annemin kafayı üşüttüğünü söylüyordu.
Ben pek üzerinde durmadım
Evet, ablam da haklı.
Yaşlı bir kadınla her gün
aynı evde olmak kolay değil.
Dün pazardı, şöyle bir uğradım onlara.
Biraz kaynattık işte, eskilerden filan..
Artık kalktım gidiyorum,
elini öptüm annemin.
"Oğlum, bir daha gelişinde anneni de getir..." dedi.
İçimdeki yangın gözlerimi yaşarttı.
Ablamın yüzüne bakmadan
kaçarcasına çıktım evden.
Yağmura sığındım dışarıda.
(2004)
Bir zamandır ablam annemin kafayı üşüttüğünü söylüyordu. Ben pek üzerinde durmadım. Evet, ablam da haklı. Yaşlı bir kadınla her gün aynı evde olmak kolay değil. Dün pazardı, şöyle bir uğradım onlara. Biraz kaynattık işte eskilerden falan… Ama kalktım gidiyorum, elini öptüm annemin. “Oğlum bir daha gelişinde anneni de getir…” dedi. İçimdeki yangın gözlerimi yaşarttı. Ablamın yüzüne bakmadan kaçarcasına çıktım evden. Yağmura sığındım dışarıda
Ateşin yanmasını... çoğalmasını... tütmesini... korlaşmasını, yeniden beslenmek için yalvarmasını, yalvarıyor gibi olmasını; aman sönecek diye telaşlanmayı, aman sönmesin diye dertlenmeyi, onu hemen canlandırmayı, severim.
Onun yanarak var olmasını, yanarak havayı oynatmasını, havayla birlikte dans etmesini.. çılgın çılgın çıtırdamasını, kendini perişan etmesini, sonra yorulmasını, çaptan düşmesini, seyrelmesini, yavaş yavaş her şeyi boşlamasını, ben artık söndüm olmasını, severim.
"Şu tren kalkıyor mu ne?.." diyor Sevgi.
"Kalkıyor kalkıyor..."
"Kimbilir bak kimler kimi uğurluyor!.."
"Bak trenin yanında koşanlara!.."
(...)
"Gönderdiklerini değil, camlardaki başka insanları uğurluyorlar..."