Gözleri alır götürürdü beni. Hani beyaz badanalı daracık sokaklar vardır, dalar gidersin güzelliğine, yürürsün yürürsün de, hiç ummadığın anda birden kocaman engin bir deniz çıkar karşına. Öyle bir şey işte.
"Şuramda benim hastalığım," diyor.
Yüreğini gösteriyor. Bu kadar büyük bir sevdayı şuncacık yüreğin nasıl çektiğine, nasıl dayandığına kendi de şaşıyor.
Güneş bile yok sayılır burada; ne doğan, ne batan güneş.
Çevrende güneşi alınmış bir sürü Nuri. Bozkır mı? Bozkır bütün Nurilerin içinde.
Yoksa, yoksa sen de mi Nurileşiyorsun?