Düşük Puanlı Yaşama Sevinci Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Yaşama Sevinci sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Yaşama Sevinci kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.610 üzerinden
Emile Zola'nın okuduğum ilk kitabıydı. Kitaptaki karakterlere okumaya başladığımdan beri ısınamadım. Yazarın kadınları anlatış şekli hoş değildi. Kadınları cinselleştiriyordu. Karakterler yıllar geçmesine rağmen asla gelişmiyordu ve her zaman aynı kafa yapısıyla ilerliyorlardı. Pauline karakteri yazar tarafından iyimser olarak görülse de malesef tam bir salaktı. İnsanları mutlu etme niyetiyle kendisine yapılanları görmezden geliyordu . Bu kitabın bazı bölümlerinde fazla kaçıyordu. Diğer karakterlerin kendilerine göre bir yazılış tarzları vardı çizgilerinden şaşmıyorlardı. Üzücü bir şekilde karakterler kitapta neredeyse hiç gelişmiyorlardı. Kitabın sonu çok ani yaşanan bir olayla bitiyordu ve anlamsız kaçıyordu. Son eksik kalmış gibiydi.Tüm bunlar kitabı okumayı benim için zorlaştırdı ve kitabı bitirmek için fazladan çaba sarf etmeme sebep oldu Kısacası kitap onu okurken yaşama sevincimi aldı. 
Yaşama Sevinci
Van Gogh 'un okuduğu kitaplar arasında olduğundan, kitapla ilgili de bir kaç şey söylediğinden dolayı merak etmiştim Yaşama Sevinci 'ni. Lâkin zor okudum... Bu akıcılık ya da anlaşılabilirlikle ilgili değil yalnız.
Kadın karakterin "iyi" liği beni yordu. Erkek karakter "Lazarre" ın tutarsızlığı da öyle. Bir yerde Pauline akıllanacak diye ilerlerken bitti.
Rougon-Macquart serisinin 12 no'lu kitabı. Serinin şu ana kadar okuduğum kitapları içerisinde en soft olanı diyebilirim. Çok yavaş seyrediyor. Aşırı bir heyecan yaratmadan sakin bir şekilde okunuyor. Burada da dram var ama farklı şekillerde işlenmiş bir dram diyebilirim.
Yazar bu kitabında, serinin 3 no'lu kitabında ( 
Paris'in Karnı , Paris'in Göbeğinde) anlattığı Lisa'nın kızı Pauline odaklanıyor. Zavallı kızın bir iyilik meleği gibi saf olan yapısının çevresindekiler tarafından nasıl suistimal edildiğini ibretle okuyoruz.
Henüz on yaşında yapayalnız kalmış Pauline, tüm akrabalarının onayıyla , baba tarafından bir aileye servetinin ve kendisinin korunması amacıyla emanet edilir. Ailenin yaşadığı küçük bir sahil kasabasına getirilen Pauline burada aile ile birlikte yaşamaya başlar. Başlangıçta her şey güzel giderken ilerleyen yıllarda dramlar başlar.Tabii ki bu durumdan hem aile hem de Pauline etkilenir. Tabii ki en çok da bu iyi kalpli fedakar kız etkilenecektir.
Zola bu kitabında da yine toplumsal ve sosyal bir çok gerçekleri gözler önüne seriyor. İhanetler, yalanlar, düzenbazlıklar, fedakarlıklar, sevgi ve çeşitli toplumsal ihmalkarlıklar, yanlışlıklar, umursamamazlıklar, nankörlükler.
Ama hepsinden önemlisi bu derece bir aşk fedakarlığı. Okuduğunuzda bu kadarı da olamaz diyebileceğiniz cinsten bir fedakarlık.
Belkide dünyanın en iyi yürekli kızı olan Pauline'nin hikayesini ben beğenerek okudum. Yukarıda da yazdığım gibi soft ve sakin okunabilen bir kitap istiyorsanız rahatlıkla okuyabilirsiniz. Ben serinin diğer kitapları gibi bu kitabın da okunmasını herkese tavsiye ederim.
