Neden hep kavramlar düzeyinde yaşadığınızı ideoloji tasarlayıp ona göre düşünmeye ve yaşamaya çalıştığınızı kendinize hiç sordunuz mu? Oysa gerçeklik bundan tamamen farklıdır.
Gerçeklik, kavramlarla hiç ilişkisi olmayan gündelik yaşamdır.
Kıyaslama yapmadan kendinizi sizden daha zeki, daha parlak, daha yüksek bir mevkide, daha güçlü ve itibarlı biriyle karşılaştırmadan; sizden daha güzel bir yüze sahip olan biriyle kendinizi karşılaştırmadan yaşadınız mı hiç bilmiyorum.
Kesinlikle anlamsız, umutsuz, ruhsal anlamda yoksul, çok manaton bir hayat sürmüş bu taklitçi rutine saplanıp kalmış insan, doğal olarak kendisine daha büyük neşe, daha derin anlam verecek bir şey istiyor.