Yavuz'un Çamurlu Kaftanı Sözleri ve Alıntıları
Yavuz'un Çamurlu Kaftanı sözleri ve alıntılarını, Yavuz'un Çamurlu Kaftanı kitap alıntılarını, Yavuz'un Çamurlu Kaftanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih bilen, kökünü bilen insan daima ayakta durur, şahsiyetini korur.
Sayfa 7Kitabı okudu
Türk şiarı kuvvettir. O kuvveti yeniden ihya etmeli.
Gösterişten hoşlanmayan Yavuz, her türlü israf ve debdebeye karşıydı. Sadeliği sever, "mücevveze" denilen başlık yerine kendi adıyla anılan "selîmî" kavuk giyerdi. Niçin böyle giyindiği sorulduğunda "vezirlerin ve beylerin süslü giyinmeleri, padişahlarına saygıdan ileri gelir. Biz kime şirin görünmek için süslü giyinelim ki? Bizim padişahımız, vücudun dışına değil, içindeki cevhere bakar." diyerek çok veciz bir cevap vermişti.
Sayfa 35 - ÇamlıcaKitabı okudu
Büyük islam alimi ibn-i kemal paşa yavuz sultan selim han’ın vefatı üzerine yazdığı mersiyesi;
Az zaman içre çok iş etmiş idi
Sayesi olmuş idi âlem-gîr
Şems-i asr idi ,asırda şemsin
Zılli memdûd olur,zamanı kasîr
Tâc ü tahtıyla fahr eder beyler
Fahr ederdi anınla tâc ü serîr...
Ahmet Cevdet Paşa "tarih bilmeyen bir devlet adamının pusula okuyamayan Bir kaptan kadar tehlikeli" olduğunu belirterek "her ikisinde de karaya oturmak tehlikesi vardır" demektedir.
Sayfa 7Kitabı okudu
Yavuz Sultan Selim eğer söylendiği gibi Anadolu’da katliam yapsaydı nüfus dağılımda Alevilerin yer almaması icap ederdi. Oysa bu inancı paylaşanların asırlarca varlıklarını sürdüre gelmeleri Mukaddimamın aslı olmayan bir rivayet olduğunu göstermektedir.
Sayfa 22Kitabı okudu
Türk elçisinin Fransa’da sergilediği gurur, saray erkanının gözünden kaçmamıştı. Siyasi veya fiili olarak karşı bir hareket mümkün olamazdı. Bunun üzerine On Dördüncü Loui, Moliere’den Türklerle alay eden bir oyun yazmasını istedi. Moliere de Bourgeois Gentilhomme (Kibarlık Budalası) adlı oyunu yazmaya başladı. Müteferrika Süleyman Ağa ile alay eden oyun 1670’te tamamlandı. Olaylar, kahkahalar ve alkışlar eşliğinde sahnelendi. Fransızlar kendilerince Osmanlı’dan intikam almış oluyorlardı.
Sayfa 70Kitabı okudu
Yavuz,vefat ettiği zaman 50 yaşında idi.sekiz senelik saltanatı müddetince yaptığı işler seksen senelik saltanatta yapılacak kadar büyüktü..osmanlı devleti’nin topraklarını 2,5 mislinden fazla genişletmişti.
İşte, kılıcımızın ağzı kestikçe düşmanın gözü bizi görmez. Ama Allah esirgesin, bir gün kesmez olur ve parıldamazsa, hem bizi görür ve hem de bize tepeden bakar!
Sayfa 38Kitabı okudu
Müftî Hamza'nın Şia (Kızılbaş) hakkında fetvası;
"Besmele ve duadan sonra, Müslümanlar bilin ve uyanık olun, bu tâife-i Şîa ki reisleri Erdebiloğlu Şâh İsmail'dir. Peygamberimiz (s.a.v.)in şerîat ve sünnetini ve dîn-i İslâm ve Kur'ân-ı Kerîm'i tahrif edilmiş kabul ettikleri ve dâhi Allah Teâlâ'nın haram kıldığı günahlara "helâldir" dedikleri ve hafife aldıkları ve Kur'ân-ı Kerîm'i, mushafları ve İslâm kitaplarını tahkir ettikleri ve toplatıp yaktıkları ve ulemâya ve evliyâya ihanet edip, mescitleri yaktıkları ve Şah İsmaili ilah yerine koyup secde ettikleri ve dâhi Hazret-i Ebû Bekir(r.a.)'e ve Hazret-i Ömer(r.a.)'e sövüp hilafetlerini inkâr ettikleri ve dahi Peygamberimizin hanımı Hazret-i Aişe anamıza(r.anha) hakaret ettikleri ve Peygamberimizin şerîatini kaldırmak kastında oldukları ve bunlar gibi şeriata muhalif halleri ve fiilleri bu fakir katında ve bütün ulemâ yanında malum olduğu sebepten biz dâhi şerîatın hükmü ve kitaplarımızın nakli ile fetvâ verdik ki; zikrolunan tâife kâfir ve mülhiddirler ve dahi her kimse ki onlara meyledip onların bâtıl dinlerine razı ve yardımcı olsalar, onlar dâhi kâfir ve mülhiddirler, bunları kırıp cemaatlerini dağıtmak bütün Müslümanlara vâcip ve farzdır. Müslümanlardan ölen şehid ve cennet-i a'lâdadır ve onlardan ölenler hor ve hakir olarak cehennem'in dibindedir."
(El-Müftî Hamza el-Fakîr eş-Şehir Bi-Sarı Gürz)
Sayfa 21 - Çamlıca / 16.yyKitabı okudu