Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeni Düşün Adamları

Bryan Magee

En Eski Yeni Düşün Adamları Gönderileri

En Eski Yeni Düşün Adamları kitaplarını, en eski Yeni Düşün Adamları sözleri ve alıntılarını, en eski Yeni Düşün Adamları yazarlarını, en eski Yeni Düşün Adamları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şeyden önce felsefi sorular kendinden ilginç sorular.Çoğu kez de bu sorular birçok normal inançlar temelinde yatan varsayımlarla ilgili.İnsanlar varsayımlarının fazla irdelenmesini pek istemezler -inançlarının temellerini anlamaya itildikleri zaman kendilerini rahatsız hissetmeye başlıyorlar- fakat, gerçekte sağduyuya dayanan birçok inançların temel varsayımları felsefi çözümlemenin alanına girer.Bu temel varsayımlar eleştirel bir gözle irdelediklerinde bazen ilk görünüşlerinden çok az daha sağlam,anlam ve uzantıları ise oldukça bulanık olarak karşımıza çıkarlar.Bu soruları inceleyerek filozoflar insanların kendi haklarında bilgi edinmelerini sağlarlar. Isaiah Berlin
Eğer toplumda herkes durmadan inançların dayanaklarını irdeleyen kuşkulu aydınlar olmaya başlarsa,bir şeyler yapma olanağını yitirirler.Ama, bu tür öndayanaklar sorgulanmazsa da,bu kez toplum kemikleşir,inançlar dogmatikleşir ve düşün yavanlaşır.Rahat,sorgulanmayan bir dogma sedirine uzandıklarında toplumlar uykuya dalabilirler.İngelemin gelişmesi,aklın çalışması,düşün yaşamının gerilememesi ve doğrunun peşinden gitmenin durmaması,varsayımların sorgulanmasına,öndayanakların -hiç olmazsa yeterli derecede- irdelenmesine bağlıdır.İnsanlar ve düşünürler,babaya başkaldırarak,babayı yoketmeseler bile-babanın inançlarına başkaldırarak ve yeni inançlar geliştirerek ilerlerler.Gelişme ve ilerleme buna bağlıdır.Bu süreç içinde rahatsız edici soruları soranlar ve cevaplarını derin bir şekilde merak edenler en önemli rolü oynamış olurlar.Genellikle,her toplumda böyle kişilerin sayısı çok azdır.Bu tür etkinliği sistematik olarak ve eleştiriye açık ussal bir yöntemle yürütenlere filozof denir. Isaiah Berlin
Reklam
Sözcükler yalnızca sözcük olmaktan,bir dil oyunundan ibaret değil.Sözcükler düşünceleri temsil ediyorlar.Dil,yaşantımızı hem temsil eder, hem de dönüştürür. Berlin
Izdırap ve Çarmıh
Birisi Luther’e insanların mutlu olmaya hakları olduğunu belirttiği zaman,Luther’in “Mutluluk mu? Hayır, ızdırap,ızdırap,çarmıh,çarmıh” diye cevap verdiğini bir yerde okuduğumu hatırlıyorum.Bu tür bir yaklaşım Hıristiyanlığın temelinde yatıyor.
Felsefi soruların en belirgin niteliği şu:yanıtı nerede,nasıl bulabileceğinizi bilmiyorsunuz. “Adalet nedir?” “Her olay kendinden önceki olay tarafından belirlenir mi?” “Yaşamın amacı nedir?” “Mutluluk mu daha önemlidir,yoksa,mutluluğa götürmese bile,toplumsal eşitlik mi,adalet mi,dinsel inançlar mı veya bilgi mi? Bu tür sorular yanıtları nerede aramamız konusunda şaşkınlık yaratıyor.Bu soruları kendine yönelten birçok sıradan kişi bir süre sonra zihinsel felce uğruyor,bu tür soruları sormaktan vazgeçiyor.
Bir şeyi yapmanın yolu yöntemi yoksa,yapabildiğini yapıyor insan,merak edip duruyor.”Her şeyin bir amacı var mıdır?” diye sorduğumuzda ne tür bir soru sormuş oluyoruz? “Ne tür bir cevap arıyorum?” “Ne tür bir kanıt beni verilen yanıtın doğru veya yanlış,hatta dikkate değer olduğuna inandırabilir?” İşte felsefe bütün bu sorularla ilgili.Sanırım E. M. Forster bir kez “Her şey başka bir şeye benziyor:bu neye benziyor?” diye sormuştur.Felsefi sorular söz konusu olduğunda insan böyle bir soruyla işe başlıyor.
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.