Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Böyle Gelmiş Böyle Gitmez 3

Yokuş Yukarı

Aziz Nesin

Yokuş Yukarı Sözleri ve Alıntıları

Yokuş Yukarı sözleri ve alıntılarını, Yokuş Yukarı kitap alıntılarını, Yokuş Yukarı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okurlarımın bu uyarıları üzerine düşünürüm; ben gerçekten asık suratlı biri miyim? Evet, ne yazık ki genellikle öyleyim.
yatılı askerî okula başlayınca ve ondan önce, yine parasız yatılı okul Darüşşafaka'da okurken, artık beni besleyen, giydiren, bütün gereksinmelerimi karşılayan, eğiten, kısacası ne ölçüde insan olduysam beni o ölçüde insan yapan artık anam ba- bam değildi. Ya kimdi? O zaman bize öğretildiğine göre devletti.
Reklam
Lise son sınıfına doğru, bizi yedirip içirenin, giydirip besleyenin, okutup eğitenin devlet değil, halk olduğunu anlamıştım. Bu halk, salt bizi beslemekle, yetiştirip adam etmekle kalmıyor, dev- leti de o besliyordu. Belki de padişahlık döneminden kalit bir duyguyla Allah'ın yeryüzündeki uzantısı ve simgesi sandığım devlet adamlarının aylıklarını da halk veriyordu.
Elimi uzatsam parmaklarımın ölümün soğukluğuna değeceğini biliyorum. Ta gençliğimden beri ölümü beynimin içinde taşıdığın bir kıymık gibi duyumsadığım ve hiç aklımdan çıkarmadım. Böyle olmayı herkese ve özellikle de bütün iyi insanlara salık veririm. Çünkü sürekli ölümü akıldan çıkarmamak hiçbir şeyden Allah'tan bile korkmadan cehennem korkusu ve cennete umudu taşımadan durmadan iyilik yapmanın, iyi, doğru, güzel ve namuslu insan olmanın bence tek yoludur. Allah'tan bile olsa bir karşılık bekleyerek insanlara iyilik yapmak bence daha baştan Allah'la pazarlığa girmek ve bir koyup 5 almayı istemek demektir. Yine bence insan karşılıksız hiçbir şey umut beklemeden salt insan olduğu için ve yaşarken kendisi de memnun ve mutlu olsun diye ceza korkusu ödül beklentisi olmadan iyi doğru güzel ve namuslu olmaya çalışmalıdır. Bunun da yolu bence nasıl olsa öleceğinin bilincinde olmak ve hiç de karamsarlığa kapılmadan ölümü düşünmektir.
Sayfa 14
Ama bize şunu da öğretiyorlardı: Üstteki alttakine hiçbir zaman kötü bişey yapamaz, yapmamalıdır. Onun her yaptığı bizim iyiliğimiz içindir. Onun yaptığı bize kötü geliyorsa, iyiliği anlamadığımız içindir. Örneğin bizi döver, bize söver, ama bunlar iyiliğimiz, terbiyemiz içindir. Biz de bigün altlarımızı, onların iyiliği, terbiyesi, disipline girmesi için dövecek, onlara sövebilecektik.
Hele Darüşşafaka gibi, kuruluşu ve ondan sonra işleyişi iyiliksever kişilerin yardımına dayanan bir okulda bile, bizi devletin yedirip içirdiğini, okuttuğunu, eğittiğini sanıyordum. Bizlere ve halka böyle öğretiliyordu. Çünkü bir Allah vardı, bir de devlet. Allah'ı devlet simgeliyordu. Devlet demek Allah demekti. Buyüzden "din-ü devlet" denirdi.
392 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.