Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yolda Üç Kişi

Tuna Kiremitçi

Yolda Üç Kişi Gönderileri

Yolda Üç Kişi kitaplarını, Yolda Üç Kişi sözleri ve alıntılarını, Yolda Üç Kişi yazarlarını, Yolda Üç Kişi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her kuşak kendisini "arada kalmış kuşak" sanır. Üstelik çoğu haklıdır da: hepimiz bizden öncekilerle sonrakiler arasında köprü oluruz ister istemez. Kuşakları bu mantıkla birbirine bağlayan, üzerinden bayramların ve kan davalarının geçtiği bir örgü vardır. Babamızdan gelen bu duyguların sırtımızı okşayarak oğlumuza doğru gittiğini görür, ama durdurmak için pek bir şey yapamayız.
Sayfa 71 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
204 syf.
5/10 puan verdi
Yarım bırakmayı sevmediğim için bitirdiğim kitaplardan biri oldu. Satırları zihnimde imgelerken duygular samimiyetsiz kaldı. Bazen bazı kitaplarda hikayenin zorlama ilerlediğini hissedersiniz. Sanırım benim bu kitapta hissettiğim bu. Tekrar karıştırmak istemeyeceğim bir kitap.
Yolda Üç Kişi
Yolda Üç KişiTuna Kiremitçi · Doğan Kitap · 2005644 okunma
Güzel şeyler ya çoktan yaşanıp bitmiştir ya da henüz başlamamıştır.
Kahraman olmayi amaçlayip bunu basarabilmis pek az kişi vardır. Oysa seruvenlerine hayranlıkla baktığımız yigitlikleriyle gozpinarlarimizi coşturan kahramanlar genellikle yazgilarina boyun eğmiş sıradan insanlar arasından çıkar.
Sayfa 162 - HalilKitabı okudu
Güzel şeyler ya çoktan yaşanıp bitmiştir ya da henüz başlamamıştır.
Reklam
204 syf.
5/10 puan verdi
Çok yazılacak, yorum yapılacak bir şey okuduğumu düşünmüyorum. Bana çok sıkıcı geldi. Bitsin diye uğraştım. Tuna Kiremitçi'nin okuduğum kitapları içinde en olumsuz yorum yaptığım kitabi oldu
Yolda Üç Kişi
Yolda Üç Kişi
Tuna Kiremitçi
Tuna Kiremitçi
Yolda Üç Kişi
Yolda Üç KişiTuna Kiremitçi · Doğan Kitap · 2005644 okunma
Bir kadın için '' yüzünden''acı çektiği erkekle'' sayesinde'' mutlu olduğu erkeğin belli durumlarda iyi anlaşabileceğini düşünmek güç, daha doğrusu katlanılmazdır.Oysa farklı dünyalara ait de olsalar,zorunlu koşullarda kaynaştıran temel noktalar vardır erkekleri.Yatılı okullar,askeri koğuşlar ve cezaevleri örneklerle doludur.Buralarda zaman geçirmek zorunda kalan erkeklerin benzer şeyler yaşayan kadınlardan şu farkı vardır:çok daha önemsiz nedenlerle dost olabilir onlar. Aynı takımı tutmaları, aynı kentte doğmuş olmaları, hatta aynı kadına hayranlık duymaları bile bir başlangıç olabilir Bütün erkeklerin aynı olduğunu söyleyen o klişe de böyle bir bağlamda gerçek yerini bulur.Bir araya geldiklerinde kadınlar farklılıklarını , erkeklerse benzerliklerini sergilemekten hoşlanırlar
Sayfa 183Kitabı okudu
Her yaratıcı yaşam, kendi okyanusunu içinde taşır.Hepsinin derinliklerinde adını bilmediğimiz canlılar,karanlıklar vardır.Diplerinde yan gelmiş şileple küflü ticaret gemileri,uzun parmaklı bir sultanın en son yüzlerce yıl önce okşamış olduğu altınlar yatar.Burada en tehlikeli uğraş dalgıçlıktır: içimizin güneş görmeyen derinliklerine dalınca,orada neyle karşılasacağımızı bilemeyiz.Dar ağızlı mağaralar ya da avizeleri yosun tutmuş yolcu gemileri bizim için yeni hazinlere açılan kapılar da olabilir, sonunda kısılıp kalacağımız bir tuzak da.Emin olabileceğimiz tek şey,okyanusun aynı aşkla hepsini içine aldığıdır.Gelin gibi süslenmiş yelkenlileri de çağırır,savaşa yolladığımız donanmaları da.Geçmişte bize umut taşımış,yelkenleri aşkla dolmuş,toplarından öfkemizi kusmuş o gemileri bekleyen kopkoyu bir unutuluştur. Batan her geminin ardından okyanus yüzeyinde geçici bir yara izi kalır. Sonra o da yitip gider.
Sayfa 105Kitabı okudu
Çizgiyi aşıp varlığımızı acıtan deneyimlerden geçtikten sonra mutluluğun ve mutsuzluğun ötesinde bir yere ulaşırız.Beyaz atlı prensi bekleyen kız, at gibi kokan bir adamla yaşamak istemediğini anlar örneğin.Külkedisi , kendisini ancak ayakkabı numarasına bakarak tanıyabilen bir salakla ne yapacağını bilemez. Ama eğer bu yeni durumu içimize sindirir ve ona gülümsemeyi öğrenirsek ,bir zamanlar düşlediğimiz mutluluğun karikatürünü elde edebiliriz. Aslında ciddi şeylerdir karikatürler: herbiri yaşantımıza akıl ve neşe katar.
Reklam
Yakup ilerde bir televizyon kanalında elinde kasetlerle bir kattan ötekine kostururken bu duyguyu hissedecek belki. Ayda Londra'da sevgili Saraybosna'sını nasıl yeniden yapılandıracağını öğrenirken kendisini biraz mahsun , biraz yaşlı bulacak.Hişam , palmiyelerin süslediği kasabasına davet etmeyi başardığı ilk Slav kızının bacakları arasında geleceğe ilişkin bir umut bir işaret arayacak.Sonra kalabalık bir alanda , milyarlarca dünyalıyla birlikte yeni yüzyılın gelişini kutlarken anlayacaklar aslında nasıl da yalnız ve ne kadar kardeş olduklarını. Anlayacaklar; Onları birbirlerine bağlayan kardeşlik öncesiz, sonrasız, yalnızca kendilerine ve hüzünlü kuşaklarına ait bir şey. Ona iyi bakarlarsa ekmeğini suyunu verirlerse arada kalmaktan kurtarıp gerçek birer dünyalıya dönüştürebilir hepsini.
Yaşam ölümle Bosna'da gırtlak gırtlağa gelmiş ve bu savaştan galip çıkmıştı. Yaşam ölümü dövmüş, onu fena halde pataklamış, bu arada kendisi de epey yumruk yemişti.İnsanlıksa ringin çevresinde toplanıp gazoz içerek izlemişti karşılaşmayı.Daha fazlası gelmemişti ellerinden, hepsinin işi başından aşkındı:Almanya birleşmenin sarhoşluğunu yaşıyordu o sırada;Amerika kafayı Saddam Hüseyin'le bozmuştu;Fransa ve İngiltere ise Avrupa Birliği'nin geleceğinde söz sahibi olmak için yarışmaktaydılar. Türkiye kendi güneydoğusunda yaşananlarla uğraşıyordu . Arap ülkelerinin izlediği denge politikası o kadar inceydi ki , Bosna gibi bir yükü taşımasına imkan yoktu. Sonuçda yaşam ölüm karşısında yalnız kalmış,bu yüzden hırpalanmıştı.
Bu macerada bitti gelsin yeni maceralar..
''Hayatla pazarlık etmek zorunda kaldım.'' derdi içlendiği zamanlarda: ''O tüm gücüyle babam gibi işçi olmaya zorladı, bense bir kaptan olmak istedim hep.Kabına sığmayan bir denizci, bir serüvenci... Ama sonunda hekimlikte uzlaştık İkimizin de istediği olmadı böylece. Bu kutsal , bu garip, bu benimle en ufak bir ilgisi olmayan mesleğe verdim yıllarımı. Böylece hayat da ben de kaybetmiş olduk.''
Birini sevmenize yol açan ilk şey ,o kişinin yanındaki kendi varlığımızı sevmemizdir çoğu zaman.
Sayfa 55
..herkesin hiç durmadan konuşmaya yeminli olduğu bir dünyaya yalnızca dinlemek için gelmiş gibiydi.
Sayfa 55
176 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.