Yunus eydür:
“Sen sana ne sanursan/Ayruğa da onu san.”
Sen kendin için ne diliyorsan, öteki için de onu dile.
Empati teriminden kaç yüzyıl önce söylemiş bunu.
Eşrefoğlu Rûmî de Divân’ında
“Ayruğu ko sana dolaş
Senden kesil ana ulaş
Senden içerusin de ol
Nihanı iste bul bugün"
diyordu.
Ayruk için iyiyi dilemek, elindeki sükkeri (şekeri) ayruğa sunup ağuyu kendi yutmak, bizim temiz irfanımızın düsturlarındandır.
İnsanı dost bilmek, emanet bilmek, misafir bilmek bizim ruh dünyamıza da nakışlanmış bir meyil.
Bu yüzden “İnsan insanın kurdudur” sözünü değiştiriyorum; “İnsan insanın yurdudur.” Biz birbirimiz için sığınak ve biz birbirimiz için ilticâgâhız.
Ademoğlunun gönlünü ve kalbini çektiği acıları güzeleştirir. Gönül acısı bitende artık neye üzüldüğünü anlayıverir insan. Hem artık insanların değerini eyiice ölçüp tartabilir.
Ademoğlunun gönlünü ve kalbini çektiği acıları güzeleştirir.
Gönül acısı bitende artık neye üzüldüğünü anlayıverir insan.
Hem artık insanların değerini eyiice ölçüp tartabilir. Ama acısını çekmeyende nasıl öğreniversinki.
Ama Kimisi acıları gerektiği gibi karşılamaz acılar onu daha kötüye sürükleyiverir.
Tevekkül edip kalb huzurunu bekleyeceksin.
Sonra seyret gönlünde ne çiçekler açmış.
Gönül acısı çekmeyi temenni eder oldum.
Lakin kaldıramam diyede endişe de ederim