Çiğdem Talu bunun heyecanıyla o yaz Hey dergisine sürpriz kararını açıkladı.
Artık yabancı şarkılara Türkçe söz yazma yacaktı.
Haberin altındaki spotta daha da önemli bir karar duyuruluyordu:
Artık ayrılmaz ikili haline gelen Melih Kibar ve Çiğdem Talu, o yaz, zafer sarhoşluğu içinde Polonya'nın Sapot kentinde yapılacak müzik festivaline gittiler.
Melih Kibar
Bizim, Çiğdem'le esas yakınlaşmamız galiba bu festivalde oldu. Yani normal ilişkilerde söylenen lafları birbirimize etmeye başladığımız yerdir Sapot. Ondan sonra artık kartlar açık oynanmaya başlandı; ama hep bunun dışarı yansımasını engelledik biz. Çünkü bunu insanların salt kadın erkek beraberliği olarak yorumlamaya eğilimli olmaları bizim içimizi acıtıyordu, çünkü dışardan bakınca, "Koca kadın, gen cecik -bugünkü tabiriyle 'çıtır'- sevgilisi mi var?" diyecekler; böyle şeylerden Çiğdem de çok korkardı, bana da ters geliyordu.
Döndüklerinde artık besteci ve söz yazarı olmanın ötesin de iki sevgiliydiler.
Ama aralarındaki yaş farkı, ikisinin de kafasında soru işareti yaratıyordu:
Melih Kibar
Sanki birsenaryo yazılmıştı ve biz o senaryoyu oynuyorduk. Çiğdem'in etrafa karşı sorumluluklarında yanlış resim, imaj verme korkusu, be nim de, "Hay Allah, bak benden 12 yaş büyük!" kaygısı kafamda yer etmişti. Ben o sene Boğaziçi Üniversitesi'ni bitirdim, arkadaşlarımızla bir k u t l a m a g e c e m i z v a r d ı . O , h a y at ı m d a t e k k ı r ı l d ı ğ ı m a n d ı r. Ç i ğ d e m ' i n beni artık iyice sahiplendiği dönemlerdi. Ben değil ama Çiğdem çok sahiplendi, ben kendimde o hakkı görüyor muydum, görmüyor muy dum, yani neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyordum. Bir aleme girmişim, herkes bana "besteci" diyor, "bravo" diyorlar, ödüller veri yorlar, yurtdışında festivallere götürüyorlar, ben ne olduğumu anla madım. Kimya mühendisliği mi yapacağım, bestecilik mi yapacağım? Çiğdem, "Herkes kimya mühendisi olabilir, ama besteci olamaz," gibi laflar ediyordu. O mezuniyet gecesi, benim sekiz yıl üç gün içinde Çiğdem'e kırıldığım tek, yarım saat 45 dakikadır.
Bana ilk ve son kez kadınlık kaprisi yaptı: O gece biz arkadaşlarımızla kızlı erkekli buluşacağız, ama hiç kimse sevgilisini, nişanlısını, eşini, dos tunu getirmeyecek, tek tek sınıf olarak buluşacaktık. "Hayır, ben de geleceğim," dedi Çiğdem... "Ama Çiğdemciğim böyle böyle..." Çiğdem'in her zaman çok müşfik ve anlayışlı yaklaşımları olduğu için bunu anla mamasına önce hayretle, sonra kızgınlıkla baktım, "Tamam peki gitmiyorum," dedim. Böyle boynumu büküp oturmuşum, sonra, "Haydi gidiyorsun," deyip göndermişti, ama Çiğdem'e kırıldığım tek an bu dur, bunun dışında başka bir şey yoktur.
Melih Kibar kimya mühendisliği yüksek lisansı yapmak üzere İngiltere'ye gidiyordu. Türkiye'de besteleri listeleri sallar ken o, 4 Ekim günü babasıyla bir uçağa atlayıp Londra'ya uçtu. Ve gittiği gece, bir fırtınaya yakalandı: