Zamanın Tekerleği

Aleksandr İvanoviç Kuprin

Zamanın Tekerleği Gönderileri

Zamanın Tekerleği kitaplarını, Zamanın Tekerleği sözleri ve alıntılarını, Zamanın Tekerleği yazarlarını, Zamanın Tekerleği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
100 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Geçip Giden Zamanları Bir Yerlerde Bulsam!
Yıllar sonra karşılaşan iki eski dosttan Mişika'nın yemek esnasında arkadaşına anlattığı başından geçen bir aşk öyküsüdür Zamanın Tekerleği. Anlatım esnasında Mişika, yaşanmış bitmiş geçmişin geri dönüşünün olmayacağından hareketle sık sık "zamanın tekerleğini geri döndüremezsin" der. Kitap adını bu sözden alır. Kendisine karşı olanca hoşgörüsü ve aşkının verdiği yüce duygularla hareket eden Maria'ya epeyce bir müddet karşılık verdikten sonra kadının vicdani hareketlerini küçümseyen Mişika, kadından soğuduğunu, aşkının eski yoğunluğunun kalmadığını anlar. Erkeklerden hisleri daha yoğun olan ve duygusal zekaları daha gelişmiştir kadınların. Maria durumu anlamakta gecikmez ve küçümsenen davranışlarına daha fazla tahammül edemez ve Mişika'yı terk eder. Romanın konusu kısaca böyle ortaya konabilir ama satır aralarına dikkatlice bakıldığında daha detaylı okunabilecek ve bir yığın yazınsal özellik çıkarılabilecektir. Kadın erkek ilişkilerine hacmine göre detaylıca bakan bir roman Zamanın Tekerleği. Geçen günlerin bir daha geri gelmesinin imkansızlığından hareketle, elimizdekinin kadrini iyi bilmemiz ve ona göre hareket etmemizi salık veren bir roman ya da benim çıkarımım böyle. Klasik dönem edebiyatında aşk romanlarına bir gönderme mahiyetinde kolay okunan, duygusal ve etkileyici bir roman Zamanın Tekerleği. Tavsiye ederim.
Zamanın Tekerleği
Zamanın TekerleğiAleksandr İvanoviç Kuprin · Dedalus · 202183 okunma
İlk aşklar..Sokolnik parkı..Ah dönüşü yok; zamanın tekerleğin geri çeviremezsin. Tabiat ananın bahşettiği muazzam bir domuzluk!
Reklam
Sonunda anladım ki, ne birlikte yaşayabiliriz biz, ne de birbirimize yakın..
Sana şunu da söyleyeyim: nihayet kendi hakiki, içgüdüsel düşlerini ve hayalini kurduğu aşkı bulmuş bir kadında kaçınılmaz olarak büyük bir mutluluk vardır, ama mutsuzlukların da en büyüğüdür bu: kadının ruhu öyle cömerttir ki, tatminler giderek daha uzağına düşer. Seçtiği insana bedenini sunmak yetmez ona, onun ayakları önüne ruhunu da sermek ister. Günlerini ve gecelerini, emeğini ve ilgisini ona hediye eder, sahip olduklarını ve iradesini onun ellerine verir. Bir tanrıymış gibi, hazinesine baştan ayağa bakmak haz verir ona…
Çok uzun düşündüm üzerinde ve birçok şeyi anladım; eminim ki biz erkekler, bir kadın ruhunun aşk örgüsünü pek az biliyoruz, genellikle de hiç bilmiyoruz.
Hakiki güzelliğin sınırlarına erişmek için ne kadar az şey gerekiyor insana!
Reklam
314 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.