Her yanını bağlar, bağların bitiminde yükselen tepeleri zeytinlikler kapladığı için, dağlarından yağ, ovalarından bal akar diye anlatırlarmış eskiden Urla'yı. Öylesine zengin, öylesine bayındır bir kentmiş ki, çarşısında gezer gezer, yüzü gülmeyen kimseyle karşılaşmazmışsınız. Sokak aralarından geçerken evlerden piyano sesleri gelir, bağ yollarını sabah akşam Türkçe Rumca türküler, kitara, laterna sesleri doldururmuş.