Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Necati Cumalı

Necati CumalıZeliş yazarı
Yazar
Çevirmen
8.4/10
1.021 Kişi
5,1bin
Okunma
382
Beğeni
25,6bin
Görüntülenme

Hakkında

Şiir, roman, hikâye, deneme, tiyatro, günce gibi pek çok edebi türde eser vermiş çok yönlü bir yazardır. Cumhuriyet devri Türk edebiyatının tanınmış kişilerinden olan Cumalı, Yaşar Kemal'in ifadesiyle "Yaşlanmaz Şair Çocuk" olarak anılır. 13 Ocak 1921 tarihinde Yunanistan sınırları içinde bulunan o dönemin Rumeli Vilayet-i Celilesine (Manastır'a) bağlı ve Cuma beyleriyle meşhur olan Cuma kazasında doğdu. Altı çocuklu ailenin en büyük evladı idi. Ailesi 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi kapsamında Türkiye'ye göç ederek İzmir'in Urla ilçesine yerleşti. Ortaöğrenimini 1938’de İzmir Atatürk Lisesi'nde tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. İlk şiiri, 1939'da Urla Halkevi Dergisi olan "Ocak"'ta "A. N. Acar" ismiyle yayımlandı. Sanatsal değere sahip ilk şiiri ise 1940'ta Varlık dergisinde "Netice" ismiyle yayımlandı. Orhan Veli, Oktay Rıfat, Cahit Sıtkı, Nurullah Ataç gibi önemli edebiyatçılarla tanıştı ve onların etkisiyle şiirine yön verdi. Çocukluğundan başlayarak hayatında yer alan olayları şiirlerinde konu edindi. Yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde (1941) tamamladı. Ankara'da Toprak Mahsulleri Ofisi'nde (1941-1942) çalıştıktan sonra askerlik görevi nedeniyle Ezine'ye gitti. İlk kitabı "Kızılçullu Yolu" 1943'te yayımlandı. Askerlikten döndüğü 1945 yılında Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nde çalışmaya başladı. Askerliği sırasında yazdığı şiirleri aynı yıl “Harbe Gidenin Şarkıları” adıyla yayımladı. 1945'ten itibaren Ulus gazetesi sanat sayfası, Varlık, Ülkü, Ankara gibi dergilerde sürekli olarak şiirleri yayınlandı. Yayınlanan ilk hikâyesi, 1945 yılında Yücel dergisinin yayımladığı "Aysız Geceler" oldu. Ulus gazetesinde şiirlerin yanı sıra hikâye alanındaki ilk denemelerini yayımlamayı sürdürdü. Bir süre Ankara'da Cahit Sıtkı Tarancı ile aynı evi paylaştı. 1949 yılında sahnelenen "Boş Beşik" adlı oyunu ile dikkat çekti. 1949 yılında Ankara’daki görevinden ayrılarak İzmir’e gitti. 1957'ye kadar Urla ve İzmir'de avukatlık ve memurluk yaptı. “Güzel Aydınlık” (1951), “İmbatla Gelen” (1955), “Güneş Çizgisi” (1955) adlı şiir kitapları ve "Yalnız Kadın" adlı hikâye kitabı İzmir'de iken yayımlandı. 1955'ten sonra şiir, hikâye, roman çalışmalarını birlikte sürdürdü. Urla ve çevresine ait gözlemleri, avukatlık yıllarında karşılaştığı olaylar ve baktığı davalardan edindiği izlenimlere eserlerine şekil verdi. Özellikle Ege yöresindeki kasaba ve kırsal kesim insanlarının sorunlarının işledi. İlk hikâye kitabı “Yalnız Kadın”, 1955'te yayımlandı. 1956'da İzmir'de "Ara Tiyatro"'yu kurdu ve yöneticiliğini üstlendi. 1957'de “Değişik Gözle” kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı. O yıl avukatlığı bırakarak kendi imkanları ile Paris'e gitti. 1957-1959 yıllarında Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Basın Ataşeliği'nde çalıştı. Paris yılları "Aşk Duvarı" ve "Zorla İspanyol" gibi bazı oyunlarına ve kimi hikâyelerine kaynaklık etti. 1959'da "hayatını edebiyat adamı olarak kazanma" kararıyla yurda döndü; İstanbul'a yerleşti. 1959 - 1963 yıllarında İstanbul Radyosu'nda redaktörlük yaptı. İlk romanı "Tütün Zamanı", 1959'da tefrika edildi. Avukatlık yıllarında edindiği gözlemlerine dayanan Susuz Yaz öyküsünü 1960 yılında yazdı. Üç perdelik bir oyun olarak tiyatroya da uyarladığı öykü, Metin Erksan tarafından filme çekilmiş (1963) ve 14. Uluslararası Berlin Film Festivali‘nde Altın Ayı’yı kazanarak (1964) Türk sinemasında çığır açmıştır. 1960 yılında hariciyeci Berin Teksoy ile evlenen sanatçı, 1963'ten sonra yaşamını roman ve oyun yazarlığı ile sürdürdü. Eşinin işi nedeniyle 1963-1965'te Tel Aviv ve Paris'te bulundu. Necati Cumalı'nın yazdığı bazı yazılar nedeniyle 1966'da eşi Berin Hanım görevinden alınınca[1] İstanbul'a yerleştiler. 1967'den itibaren Makedonya, ABD, Sovyetler Birliği, Bulgaristan, İran, Yunanistan, Almanya, Çekoslovakya, Finlandiya'ya yurt dışı geziler yaptı. Bu geziler eserlerinin oluşmasında etkili oldu. “Makedonya 1900” ile 1970 yılında ikinci kez Sait Faik Hikâye Armağanı'nı, “Yağmurlu Deniz” adlı kitabıyla Türk Dil Kurumu 1969 Şiir Ödülü'nü, “Dün Neredeydiniz” adlı oyunuyla Kültür Bakanlığı 1981 Tiyatro Ödülü'nü, “Tufandan Önce” kitabıyla 1984 Yeditepe Şiir Armağanı’nı, “Viran Dağlar” romanı ile 1995 Orhan Kemal Roman Armağanı, Yunus Nadi Roman Ödülü ve Ömer Asım Aksoy Ödülü'nü kazandı. Türk tiyatrosuna katkılarından dolayı kendisine 2000 yılında Tiyatro Yazarlar Derneği tarafından “Onur Ödülü” verildi. 10 Ocak 2001 tarihinde yakalandığı karaciğer kanserinden kurtulamayarak İstanbul'da hayata veda etti. Cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Ölümünden sonra 2001 yılı “Şiir Büyük Ödülü”’ne değer bulundu ve ödülü eşi Berin Cumalı'ya sunuldu. Urla'da çocukluğunu geçirdiği ve "Anı ve Kültür Evi" olarak ziyarete açılmış; İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde Vişnezade Şairler Parkı'na heykeli dikilmiştir. Urla'da her yıl 10 Ocak'ta anılmaktadır.
Unvan:
Türk Yazar, Şair
Doğum:
Florina, Yunanistan, 13 Ocak 1921
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 10 Ocak 2001

Okurlar

382 okur beğendi.
5,1bin okur okudu.
84 okur okuyor.
1.785 okur okuyacak.
66 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kuşkuları olmayan insanlarla tartışılmaz...
Sayfa 62 - Cumhuriyet Kitapları - 12. Baskı - Mart 2019Kitabı okudu
Reklam
...şu muhakkak ki özgür düşünmenin hoş görülmediği, yasaklandığı bir dönemde yaşıyoruz.
Sayfa 429 - Cumhuriyet Kitapları - 12. Baskı - Mart 2019Kitabı okudu
Erken ya da geç, bir gün öleceği değil, nasıl yaşadığıdır önemli olan kişinin...
Sayfa 502 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Gönlünün dediğinden başka söze uyma.
Sayfa 255 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Bir özgürlük sorunu, ancak özgürlüğü için savaşan bir insan var oldukça somutlaşıyor, anlam kazanıyordu. Özgürlüğü dert etmeyen insanlar için yoktu o sorun! Dünya bir bakıma bu türlü hiçbir sorunu dert etmeyen, sahiplenmeyen insanlarla doluydu.
Sayfa 414 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Reklam
ŞİİR KİTABI OKUMA ETKİNLİĞİ
Herkese iyi akşamlar, sevgili okurlar canım dostlarım. Gün geçmiyordu ki 1000 kitapta güzel bir etkinlik olmasın. Beni tanıyan okur dostlarım biliyorlardır ki şiiri çok seviyorum. Şiiri eminim siz de çok seviyorsunuzdur, öyle umuyorum. Şiir sevmemek ne mümkün? Şayet sevmeyenler için de bu ilk adım olabilir. An itibariyle şiir kitabı okuma

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
416 syf.
10/10 puan verdi
Tütün Zamanı üçlemesinin ikinci kitabı Yağmurlarla Topraklar gerçekten ilki gibi zevk alarak okuduğum, bana çok şey kattığını düşündüğüm bir roman oldu. Tam anlamıyla bir dönem romanı diyebilirim. Anlattığı yılları o kadar iyi yansıtıyor ki, 1950'lerin 60'ların siyasi, ekonomik tüm dertlerini anlayabiliyor, o coğrafyada yaşayan insanların
Yağmurlarla Topraklar
Yağmurlarla TopraklarNecati Cumalı · Cumhuriyet Kitapları · 2021316 okunma
191 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Kalemi ‘insan’ olanın mürekkebi kalpten gelir.
İlk defa bir Necati Cumalı kitabı okudum. Hiçbir beklentiyle başlamadım. Sadece yazarı merak ettim ve okumak istedim. Tabi ki tek kitapla yazarı tanımak mümkün değil ama az da olsa bir izlenim oluşturmak için Yalnız Kadın iyi bir başlangıç oldu. Yalnız Kadın’ın da içinde bulunduğu kısalı uzunlu birçok hikayeden oluşuyor kitap. Aşka, ilişkilere, toplum yaşantısına, inanışlara, geleneklere, şehir yaşantısından taşra yaşantısına kadar pek çok konuya dair gözlem ve düşüncelerini dile getirmiş sevgili Necati Cumalı. Okuyan her insan ‘aa oralarda da mı bu böyleymiş?’ veya ‘arkadaş hepsi mi aynı olur?’ gibi cümleler kuracaktır kendi kendine. Çünkü öykülerin içindeki karakterler sadece kurgu değil insanın ta kendisi. Hani sevgili Haldun Taner’in Sait Faik Abasıyanık için söylediği meşhur bir sözü var: ‘Sait Faik, Burgaz çalılıklarından çekti bir kızılcık dalı kopardı, kalem gibi yonttu, ucunu yaşama batırdı ve yazmaya koyuldu.’ diye, işte Necati Cumalı da tam olarak bunu yapmış. Kalemi, tamamen hayat. Tamamen insan. Tamamen biz. Bu şekilde kendimden bir parça hissettiğim kitapları okuduktan sonra bitmesine üzülüyorum. Hem etkisi epey bir süre geçmiyor hem de sonrasında bu tadı verebilecek kitaplar aramaya koyuluyorum. Sanırım durum hikayeciliği beni kendine çekti iyice. En beğendiğim öyküler ise şunlar: Yalnız Kadın Güvercinler İlk Balosu Prenses Elizabeth’e Ne Hediye Göndersinler? Tiyatrocular İstanbul Keyifli okumalar dilerim.
Yalnız Kadın
Yalnız KadınNecati Cumalı · Sander Yayınları · 197554 okunma
Reklam
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
"...ben Türküm..." Eğer bir kitap benim atalarımı da anlatıyorsa ne mutlu bana! Büyük dedem savaşta aşık olmuş. Vatana dönerken de sevdiğini yanında getirmiş. Böylece soyumuz göçmenlikle buluşmuş. Gelelim kitabımıza; tarih olarak Balkan ve Birinci Dünya Savaşı’nı konu eden bu eser, Goriçkalı Zülfikar Bey karakteriyle dönemi biz okurlara yaşatıyor. Zülfikar Bey, kitapta, Makedonya’nın son Osmanlı Bey'i olarak ifade ediliyor. Viran Dağlar kitabında Makedonya coğrafyasını bizlere o dönemin tarihiyle yaşatması nedeniyle de ayrıca tarih kitabı niteliğinde.   Yazar, dönemin sosyal ve politik durumunu, geleneklerini, bitki örtüsünü, kıyafetlerini de kitapta anlatıyor. Hele ki aşk; katıksız...  Savaşın yol açtığı acıları, göçleri, vatan sevgisini işleyen bu roman, pek çok edebiyat ödülüne de layık görülmüş. Bir insan düşünün; doğru, dürüst, çalışkan, iyiliksever, tüm canlılara iyi davranan, cömert, vatanını seven... İşte kahramanımız böyle bir insan. Düşmanının bile hayran olduğu bu insana zarar en yakınlarından geliyor. Kitabın son kısmını ağlayarak bitirdim. Kitapta Atam, Bursa, Beyaz Kule'den bahsedilmesi ise ayrıca hoşuma gitti. Çocukluğumda Rum'u, Arnavut'u, Çerkez'i, Gürcü'sü, Pomağı hep birlikte yaşardık. Kimse kimseye zarar vermezdi. Aksine tüm kutsal günlerde birlikte olurduk. İşte neler olduğunun başlangıcını bu kitapla öğreniyoruz. Bu vatan çok zor şartlarda bağımsızlığını kazanmış. Zülfikar Bey gibi nice şanlı askere vatan borcumuz var. Yeter ki unutmayalım... Velhasıl kelam; ben kitabı çok beğendim. Takdir sizin. Keyifli okumalar dilerim.
Viran Dağlar
Viran DağlarNecati Cumalı · Çağdaş Yayınları · 1996369 okunma