Akdeniz’in tuzlu sularını İspanya – Cezayir – İstanbul üçgeninde aşk ile sarhoş olmuşcasına dalgalandırarak bizlere harika bir aşk ve tarih romanı sunan İskender Pala’ya ne kadar teşekkür etsem az kalır. Billure ve Alkala’nın saf ve temiz aşkını , aşk’ta sadakatin eskiden nasıl olduğunu ve şimdi nasıl olması gerektiğini anlatırken bir yandan da her şeyin aşktan ibaret olmadığını, bazı ideallerin aşktan daha üstün olduğunu anlatan mesajlar veriyor. Aşık olduğu kişiye kavuşamayınca tüm dengesini kaybeden, etrafına ve kendisine zarar veren, hayatını mahveden insanlara güzel bir mesaj olsa gerek.
Hep aşkı anlatmıyor elbette. Barbaros Hayreddin Paşa’nın hayatını , Osmanlı’ya katılışını , Kaptan-ı Derya oluşunu , Andrea Doria ile olan kapışmalarını , onu alt edişini, İspanyolların Endülüste yaptıkları zulmü , Son Gırnata Şehzadesi Alkala’nın intikamı uğruna yaptıklarını da anlatıyor. Hele ki Preveze deniz zaferini bir anlatıyor ki kendimi o gemilerden birinde levend zannettim. Ecdadımızın şanlı zaferlerini sadece maddi güçlerine güvenerek değil gücün asıl sahibinden yardım alarak kazandığını bir kere daha bizlere hatırlatıyor.
Hasılı Kelam , güzel bir kitap. Şiddetle tavsiye ederim.