Felsefe,kişinin kendisine verilmiş,öğretilmiş olanlarla hesaplaşması ve böylelikle de tutunduğu dalları bırakabilmesi anlamına gelir; dolayısıyla da felsefe,sığınılacak bir limandan çok çıkılan bir yolculuğa benzer.
DOĞUBATI
Tek bir düşünce üzerinde yoğunlaştığı için yetenekleri körelmeye yüz tutmuştu elbette.
Sayfa 19 - İş BankasıKitabı okudu
Yalnız kalmadan hakiki mutluluğu bulmak mümkün değildi.
Sayfa 51 - İş BankasıKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Onunla düşünsel silahlarla savaşmak mümkün değildir.
Sayfa 96 - Can Yayınları
"İdeolojik nedenler yüzünden de olsa, insanlar bir yerde insani davranmalıdır.
Sayfa 82 - Can Yayınları
“Bu kadar kişisel olmayın.Böyle davranmanız beni şaşırtıyor.”
“Siz yıllardır benim kişisel işlerime karışıp duruyorsunuz.Fakat şimdi biraz görüşlerimi açıklayıp sizi rahatsız edecek gerçekleri yüzünüze vurduğumda,hemen öfkeleniyorsunuz.
Sayfa 96 - Can Yayınları
Benim veya başka birinin duygularını uyuşturmaya çalışmalarından tiksinirim.
Sayfa 72 - Can Yayınları
Fakat kendime bundan sonra yaşamayı arzuladığım yaşam için yeterince deneyimli biri gözüyle bakmıyordum.
Sayfa 56 - Can Yayınları
“O aptallar ‘toplumun dışındakiler’ deyimini hep fakirler için kullanırlar.”
Sayfa 53 - Can Yayınları
Beni ipleri kopmuş bir kukla sanan yanılır; ipler henüz bana bağlı.
Sayfa 41 - Can Yayınları
Susmak iyi bir silahtır.
Sayfa 17 - Can Yayınları
Ben de tüm gün burada,yalnız başıma durur,kendimi tüketirim.
Sayfa 46 - Can YayınlarıKitabı okudu
Kendini bu kadar küçük düşürecek kadar akılsız davranan insanları anlayamıyorum.
Sayfa 62 - İş Bankası
En büyük mutsuzluk,burada iğrenç insanların yanında hissedilen can sıkıntısı,aralarındaki yükselme rekabeti,bir adım öne çıksınlar diye birbirlerini gözetleyip dikkat kesilmeleri;gizlemeye hiç gerek duyulmayan çok acınacak,çok alçakça tutkular.
Sayfa 62 - İş Bankası
En temel kurallarını görmezden geldiğim toplumda artık bir yerim olamayacağını, en basit tepkilerini bilmediğim insan kalbinden de bir medet umamayacağımı belirtti. 
Sayfa 93 - Can Yayınları
Kaldı ki kimsenin insanları meşgul etmekten uzun süreli bir çıkar elde edemeyeceğini kabul etmem gerek.
Sayfa 90 - Can Yayınları
Günlerin nasıl hem uzun hem bu kadar kısa olabildiğini anlamamıştım. Yaşaması uzundu elbette,fakat o kadar genişlemişlerdi ki sonunda iç içe geçiyorlardı. Adlarını yitiriyorlardı. Benim için içi boşalmadan anlamını koruyan yalnız dün ve yarın sözcükleriydi.
Sayfa 75 - Can Yayınları
Ne olursa olsun hiçbir şeyi fazla abartmamak lazım,bunu yapmak bana başkalarına olduğundan daha kolay geliyor.
Sayfa 72 - Can Yayınları
Gürültü bana ıstırap veriyordu.
Sayfa 71 - Can Yayınları
Hayatınızda bir değişiklik yapmak hoşunuza gitmez mi,diye sordu.
Ben de insanın hayatını hiç değiştirmediğini,her hayatın az çok aynı olduğunu,buradaki hayatımdan hiç şikayetçi olmadığımı söyledim.
Sayfa 44 - Can Yayınları
Ben,dışarı çıkıp kendimi sokaklara atıyordum.Sokaklar bomboştu. Kimse benim yavaş yavaş ölmekte olduğumun farkında değildi. Zayıflamıştım..
Can YayınlarıKitabı okudu
Bunun üzerine ikisi de onu kapıya dayandığı yerde, birbiri ardına kolaylıkla indirdikleri darbelerle, bıçaklamayı sürdürmüşlerdi, korkuyu da aşıp öte yanda buldukları göz kamaştırıcı bir su birikintisinin üzerinde yüzüyorlardi sanki.
Kendi işlediği cinayetin dehşeti içinde çığlık çığlığa bağrışan halkın sesini de duymuyorlardı.
Sayfa 90 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bana bir ön yargı verin dünyayı oynatayım.
Can YayınlarıKitabı okudu
Gülümsemek,zevk olmaktan çıkıp bir zorunluluk halini almıştı.
Can YayınlarıKitabı okudu