Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Afrika'daki bitmeyen yoksulluk
Hiç şüphesiz dışarıdaki insanlar biz hapistekilerden daha çok acı çekiyordu, biz hapishanedekiler en azından günde üç öğün yemek yiyorduk.
~•~ “ben gözlerimi öyle yaratıcı bir kitle içinde açtım ki hayata ekmekleri yoktu ama ufukları açıktı, geniş meydanları vardı” ~•~
Reklam
AFRİKA KITASI
"Pek kıymetli afrikali kardeşlerim, Bugün tüm kıtanın kaderi neredeyse aynıdır. Savaşlar, Açlık ve sefalet ve kölelik. Yüzyıllardir Avrupalılar tarafından sömürülen bu kıta bu saydiklarıma razı gelmek zorunda bırakıldı. Bu Afrika'nın kaderi mıdır? Tanrı bu kaderi bu kaderi neden bizim kitamiza reva gorme mecburiyetinde hissetmiştir kendini? Yahut neden başka dünyaya bu kaderi görmeyi reva görmekten imtina etmiştir? Bugün kıtanın her yerinde Fransızlar ve İngilizler ve başka devletler var. Afrikanin kendi kendine yetecegi zamanlar gelmiş ve gelmektedir. Tüm kıta özgür olmayı seçme hakkına sahip olmalıdır! 1993(cape town konuşması)
Emperyalizm
"Kardeşlerim bugün değilse yarın, Yarın değilse birgün Afrika halkları uyanacak, Birgün bu uyanışın dünyadaki tüm ezilenlere örnek olacağına inancım fazladır. 1992(cape Town konusmasi)
Afrika her zaman doyumsuz bir biçimde kana susanılan bir yer olmuştu.
Sayfa 492 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
IŞIKLANDIRMA ÇALIŞMALARI
Kaçan bir gol kadar üzülmedik değil mi Ölürken çocuklar o güzel afrika'da.
Sayfa 41
Reklam
"Bakınız Afrika ne diyor: 'Bakın arkadaşlar! Avrupa'nın hikâyesi ebediyen sona ermiştir. Bir başka hikâye aramak gerek. Avrupalı olma vesvesesine kapılmazsak, bugün biz kendimiz her işi yapabilecek güçteyiz. Arkadaşlar! Avrupa için, kendimiz için ve insanlık için de yeni bir kabuk, yeni bir düşünce yaratılmalı ve yeni bir insan inşa edilmelidir.' (Fanon)"
"Afrika, yeryüzünün yanaklarına sürekli sıcak bir gözyaşı damlacığı damlatmıştır."
Müslümanlar fiili olarak 640 yılında, yani İslamiyet’in henüz 30’uncu yılında, Mısır üzerinden Afrika’nın kuzeyine ve Kızıldeniz’in sahillerinde içeri ve orta kısımlara, Sahra bölgesi ve güneyine indiler. Türklerin Afrika’daki varlığı ise yeni değil, çok eskidir. Abbasiler’in Orta Asya’dan getirdiği Türk soylu askerlerin Mısır’a gelişi 800’lü
Sayfa 10 - Prof. Dr. Ahmet KavasKitabı okudu
"Afrika’da anasoylu bir toplum olan Ashantiler üzerine bir belgeselde, erkeklere hiç yemek pişirip pişirmedikleri soruluyor". Yanıtları şaşkınlıklarını ifade ediyor: “ Erkekler, yemek pişirmek? Ne tuhaf bir düşünce! Erkekler kadınlara tapmazlar kî, o halde neden erkekler yemek sunsunlar? Kadınlar erkeklere tapar. Bizim için yemek pişirirler.” Bu yanıt, toplumların hepsinde değilse de bir çoğunda yemek hazırlamanın bir kölelik eylemi, ikincil ve hizmetkâr bir toplumsal konumun kanıtı olarak görüldüğünü ortaya koyuyor."
Reklam
Bir gün Santa Fe'de¹ benzer bir durumu daha iyi gözlemleme fırsatım oldu.
Sayfa 13 - Arjantin'in kuzeydoğusundaki vilayet. (C.N.)Kitabı okudu
Karadan en uzakta gördüğüm böcek iri bir çekirgeydi (Acrydium); Beagle Yeşil Burun Adaları'na doğru rüzgâr üstüyken geminin güvertesine savrulduğunda en yakın kara parçası, alizelere tam olarak karşı olmayan Blanco Burnu'ydu; üç yüz yetmiş mil uzaklıktaki Afrika kıyısındaydı.
Sayfa 11 - Can YayınlarıKitabı okudu
Mercator Haritaların Afrika'ya Kazığı
Afrika aslında ABD'DEN üç kat daha büyüktür. Standart Mercator haritasına bir kez daha bakarsanız, Grönland'ın Afrika'yla aynı büyüklükte olduğunu görürsünüz ama Afrika aslında Grönland'ın on dört katıdır! ABD, Grönland, Hindistan, Çin, İspanya, Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık'ı Afrika'ya sığdırabilirsiniz ve geriye Doğu Avrupa'nın çoğu kısmı için hala yer kalır. Afrika'nın devasa bir kara parçası olduğunu biliyoruz ama haritalar genellikle kıtanın hakkını veremiyor.
Sayfa 127
KÖLELİK ÖLDÜ, YAŞASIN "YARI İNSANLAR!"
Köleliği yasaklayan büyük güçler nasıl olmuştu da Afrika'da bu akıl almaz işleri yapmışlardı? Öncelikle,tam anlamıyla bir kölelik söz konusu değildi. Zorla çalıştırılan Afrikalı halklara ölmeyecekleri kadar düşük ücret veriliyordu ki kağıt üzerinde durum kurtulabilsin. İkincisi ve daha vahimi ise Ortaçağ'dan beri yaygın olan ve İncil'e dayandırılan "Siyahların rengi günahlarından dolayı kararmıştır. O yüzden Hıristiyanlara köle olmalıdırlar " şeklindeki çıkarımın modernizmle birlikte ırkçı teori ve düşünceleri beslemesiydi: "Lanetli Afrika'ya medeniyeti ve Hıristiyanlığı götürüyoruz. Bu kadar önemli misyonun yanında köleliğin yada toplu ölümlerin lafı mı olur?"
Sayfa 295 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
“Afrika'yı anlamak için dört rengi bilmek yeter. Sarı! Sıcağın rengidir. Yeşil! Her yeri kuşatmış olan ormanın rengi. Siyah! Karşında oturan benim derimin rengi. Ve kırmızı! Üzerinde oturduğunuz toprağın sahibi olabilmek uğruna dökülmüş kanın rengi...”
Sayfa 344 - Doğan KitapKitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.