"Tüm gözleriyle görür mahlûkat
enginliği. Sadece bizim gözlerimiz
tersine çevrilmiş ve etrafına dizilmiş
tuzaklar gibidir özgürlüğe açılan kapılarının.
Dışarıda ne olduğunu, sırf hayvanın
yüzünde görürüz; zira çocuğu da daha küçükten
çevirir ve zorlarız tersten görmeye
biçimleri, göremesin diye enginliği, o ki hayvan yüzünde
övlesine derin. Ölümden azade.
Ölümü sadece biz görürüz. Özgür hayvan
yok oluşunu daima geride bırakmıştır
ve önündedir Tanrı, gittiğinde de ebediyete
gider, çeşmelerin aktığı gibi.
Bizim asla, tek bir gün bile, yoktur önümüzde saf uzam, çiçeklerin
sonsuzca açtığı. Dünya vardır hep,
hiçbir-yerdelik ve hiçbir-zamandalık değil asla: o yer ki saf
gözetimsiz, solunan ve
sonsuzca bilinen ve arzulanmayandır. Çocukken
insan sessizce dalıp gider o âleme ve hemen
sarsılıp kendine getirilir. Veya ölür ve o olur.
Zira ölüme yakınken insan ölümü göremez artık
ve diker gözünü dışarıya, belki de kocaman açarak,
saf, hayvan bakışlarıyla."
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Avusturyalı yazar Rainer Maria Rilke'nin 1923 yılına yayımladığı 10 ağıttan oluşan eseri. Favorim sekizinci ağıt oldu. Kendisinden ilk kez okudum ve Rabindranath Tagore esinti aldım. Etkili bir şiirsel dili var sanki çeviri yeterli değil gibi bilmiyorum belki bana öyle gelmiş olabilir. Yoğun ve güçlü bir kalemi var yazarın ağıtları içerisinde insani durumlara sık değiniyor. Yer yer melankolik bir hava sunuyor. Ben beğendim sizlere de tavsiye ederim.
Duino AğıtlarıRainer Maria Rilke · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20152,472 okunma
Yitirdik bedenlerimizde hep bir şeyleri,
Aslımızdan yürüttük, sizde erittik.
Lanetledik çürüttük,
Söylendikçe büyüttük,
Acılar, acıları, acılarınızı…
Annelerin, bacıların, babaların, kardeşlerin yüreğine biz bırakıverdik.
Siz ölmezsiniz,
Biz sustururuz
Siz duymazsınız,
Biz çığırtkanız
Siz bilmezsiniz,
Biz söyletiriz,
Özletiriz babalara, analara, bacılara, evlatlara da
Biz sizin dirliğinize kastediverdik
Çürümez asla o yüce naaşlar asla
Ruhu şad büyük ruhlar siz oluverdiniz
Biz de onları unuttuklarımızla gömüverdik
Arslanlar siz sevinin başınız yüksekte
Şehit oğlu şehit eve dönmez de
Bir bebeğin beybabası oluvermek de
Kime kaldı heyhat kimlere kaldı
Belki de bize kalan
yamaçta bir ağaçtır, hergün görelim diye;
dünkü sokaktır bize kalan
ve şımarık sadakati bir alışkanlığın,
hoşuna gitmişizdir ve kalmıştır bizde, gitmemiştir.
Bizlerse: Seyirci, her zaman, her yerde,
bizler herşeye dönük, hiç dışına çıkmadan!
Ağzımıza dek doluyuz. Düzenliyoruz. Parçalanıyor.
Düzenliyoruz yine, biz parçalanıyoruz.