Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Ahlak
Şimdi sen iyi ahlak sahibi olmayan, terbiyeden mahrum büyüyen öğrencilerden dert yanıp, onlar için üzülüyorsun. Bazen "Bu gidiş nereye?" diye de ders esnasında masaya kolunu dayayıp kara kara düşünüyorsun. İşte ben de diyorum ki daha bir asırlık olan ve devamlı değiştirilen eğitim sisteminden önce ne vardı? Merak et, araştır, soruştur. Talim ve terbiye gibi iki tane kelime sana maarif dünyasında çok güzel sistemli bir kapı aralayacaktır.
Sayfa 28
Dünya üzerindeki her kuvvet sağlam bir ahlakla ve her mağlubiyet de ahlaki çöküşle başlar.
Reklam
Zekâsını başkalarının yanlışlarını bulmaya yoğunlaştıran bir kişi, bir süre sonra kendi doğrularını da kaybediyor.
İhsan Fazlıoğlu
İhsan Fazlıoğlu
Ahlâk, adetlerden oluşmaktadır!
İnsan, başkasının eğitimiyle ilgilendiğinden daha fazla kendi eğitimiyle ilgilenmelidir. Unutulmamalıdır ki ahlâk adetlerden oluşmaktadır. Tenha yerlerde kötülüğü itiyat edinenin, açık yerlerde de kötülük işleyeceği genellikle kabul edilmektedir. İnsan, şairin söylediği gibi olmalıdır: Gizlim ve açığım eşittir, bu yaratılışımdır Gecemin karanlığı, gündüzümün aydınlığı gibidir
Sayfa 67 - Mevsimler KitapKitabı okuyacak
Kalbi eğitmeden aklı eğitmek eğitim değildir. Vicdan olmadan, bilgi sahibi olmak tehlikelidir.
Aristoteles
Aristoteles
Temel görevi
Günümüzde, toplumun genel ahlâkını, kamu düzenini ve adaleti korumak için farklı kurumlar ve mekanizmalar olsa da Hisbe Teşkilatı’nın temel görevi olan “iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak” kavramı, hâlâ geçerliliğini koruyor…
Reklam
Birbirimize vermeden önce, kendimize vermemiz gereken bir eğitim olsa gerek ki, başkasına verildiğinde tesir gücü zayıf kalmasın...
Hisbe Teşkilatı, İslâm devletlerinde uzun yıllar boyunca icra edilmiştir. Bütün Müslüman devletlerince kullanılmış, varlığını Osmanlı Devleti’nin son dönemine kadar sürdürmüştür.
Muhtesipler
İyiliği emrederek kötülükten sakındırma vazifesini uhdesinde bulunduran muhtesipler, toplumun huzuru için önemli bir rol üstlenmişlerdir. İdarî ve adlî yetkilerle donatılarak çarşı ve pazarda görev yapmışlar, merkezden taşraya kadar uzanan güvenlik ağı içerisinde, devletin gören gözü, işiten kulağı, tutan eli olmuşlardır.
Hisbe teşkilatı
Müslüman, ne aldanandır ne de aldatan. Bu maksatla, Efendimiz (s.a.v.) devrinden başlayarak “emr-i bi’l-ma‘rûf nehy-i ani’l-münker” prensibi doğrultusunda pek çok düzenleme yapılmış ve bunlara bağlı birtakım kurumlar ihdas edilmiştir. Bu müesseseler arasında Hisbe Teşkilatı ve dolayısıyla da muhtesiplerin ayrı bir önemi vardır.
Reklam
Hisbe teşkilatı
İslâm’a özgü bir müessese olan hisbe, İslâm toplumlarında genel ahlâkı ve kamu düzenini koruma ve denetleme faaliyetini ve bununla görevli resmî bir kuruluşu ifade eder. Müessesenin başında muhtesip bulunurdu.
Hisbe teşkilatı
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Medine-i Münevvere pazarında dolaşırken hububat satan adamın yanına gelerek, buğday yığınına elini daldırdı. Buğdayın ıslak olduğunu fark edince, sebebini sordular. Satıcı, yağmurdan dolayı ıslandığı cevabını verince Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.); “Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Bizi aldatan bizden değildir!” buyurdular.
"Bir insanı ahlâken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir bela kazandırmaktır.''
268 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.