İskender Pala, ‘nın divan edebiyatına ait olan değişik zamanlarda kaleme aldığı ve akademik kitaplarında yer alan aşk konulu yazılarından oluşan toplama bir kitap..
Üç bölümden oluşan bu kitap, ‘Aşk-ı İnsan’,’ Aşk-ı Hayali,’ ‘Aşk-ı Rahmani’ başlıkları ile tüm temiz aşklardan söz ediyor. Fuzuli, Eflatun, Mevlana’dan sözler de yer alıyor. Çeşitli şiirler, beyitler, hadisler, ayetler ve kıssalarla örneklemiş yazar anlatmak istediklerini..
Kitabın sonunda “Pervanenin Kanatlarında” isimli gerçek bir aşk öyküsü de (Hikaye-i Aşk) yer alıyor. Burada Müslüman olan Ebubekir Kani Efendi ile bir rahibin kızı Despina arasındaki hikayeyi okurken, ‘Kırk yıllık Kani olur mu Yani’ sözünün Türkçe Deyimler Sözlüğü’ne nasıl girdiğine de tanıklık etmiş oluyoruz..
Kitap, Türk Dili ve Edebiyatı öğrencileri için bir kılavuz. Aşk yolunda merakı olanları ve gerçek manayı arayanları aydınlatacak, ara ara tekrar geri dönülecek cinsten. Bu kısa kitabı keyifle okuyacağınıza eminim. Tek şart; tasavvufa vakıf, divan edebiyatının dil ve üslubuna aşina olmanız..
Her satırında binlerce kez tanımı yapılmışsa da, tanımlanamayan AŞK’ın bizdeki varlığını ve nasıllığını sorgulatan, derinliğine inmemizi sağlayan şahane bir eser...
"Sevgi bir bakış, bir gülüş müydü
bazen; bir akış bir koşuş muydu?..
Sevgi gönül kumaşında bir nakış
mıydı?... Hatırlayan var mı sevgi
neydi?"
İNSTAGRAM: @kardelenbirten4
Aşk... Gök kubbenin altındaki en gizemli kelimelerden biri... Bilinemeyen... Belki bilindikçe daha da bilinecek renkleri, desenleri ortaya çıkan... Tanımlanamayan... Belki de binlerce kez tanımı yapılmış olmasına rağmen tanımlanamayan..
Aşkın gerçekliğini yitirmesi, nihayet yine insanın ve hayatın erozyona uğraması demekti ve yazık ki insanoğlu başından beri en muhtaç olduğu, en ziyade tutunması gereken duyguyu da hoyratça zedelemekten kaçınmadı..
Sevgili!
Aşkın şiirini yazmak isterdim sana; sana aşkı şiir ile yazmak isterdim... Aşkı seninle tanımlamak ister, aşkı sende tanımak isterdim. Ay ikiye bölündüğünde yanında olmak isterdim..