Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Bir zaman erişilmezdin benim için, şimdi vazgeçilmezsin...
Sayfa 267Kitabı okudu
Tuvalinde kırık dökük birkaç çizgiydim önceleri. Şimdi tamamladığın bir tabloyum. Gözlerime bu rengi, bu parlaklığı sen verdin...
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
"Her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği... "
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Korkarım, gölgesi olan her şeyden Aşktan da korkarım nedense
Çok yavaş gelişir bende yaşam yönelmeleri - dinazor­lar gibi : gövdesinin ucundan gelen bir sinir uyarısının beynine ulaşması birkaç saniye süren... Benimkiler daha da uzun - yıllar sürüyor!
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
İsmi etrafında birçok polemik ve siyasi tartışma yapılan şair hakkında Cemal Süreya'nın tespiti, bütün bu polemik ve çekişmelere set çekecek niteliktedir: "Şimdilerde Nazım Hik­ met'i değerlendiren iki aşırı uç belirmiş bulunuyor: kimi yazar onu dünyanın en büyük şairi olarak anarken, kimi yazar da sadece siyasal bir bildirinin taşıyıcısı olarak görmek istiyor. Kuşkusuz bu iki ucun ikisi de siyasal bir tavırdan çıkıyor. Hele sosyalizme karşı olanların Nazım Hikmet'in üstünü çizerken ileri sürdükleri karotlar bütünüyle şiir dışı şeyler. Bununla birlikte Nazım Hikmet'i tapınılacak bir şair olarak görmeyi isternek de, sanırım, önce gerçekçilik açısından, onun anısına hayınlık etmek olacaktır."
Henüz Vakit Varken Gülüm
Henüz Vakit Varken GülümNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 202223,3bin okunma
Reklam
kansere yakalanmadım daha yakalanınam da şart değil başbakan filan olacağım yok meraklısı da değilim bu işin bir de harbe girmedim sığınaklara da inmedim gece yarıları yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında ama sevdalandım altmışıma yakın sözün kısası yoldaşlar bugün Berlin'de kederden gebermekte olsam da ve daha ne kadar yaşarım insanca yaşadım diyebilirim başımdan neler geçer daha kim bilir.
bindim tirene uçağa otomobile çoğunluk binemiyor operaya gittim çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye ama kahve falıma baktırdığım oldu yazılanın otuz kırk dilde basılır Türkiye'mde Türkçerole yasak
sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım şu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bile aldattım kadınlarımı konuşmadım arkasından dostlarıının içtim ama akşamcı olmadım hep alnıının teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana başkasının hesabına utandım yalan söyledim yalan söyledim başkasını üzmemek için ama durup dururken de yalan söyledim
Lenin'i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924'te 961'de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır partimden koparınağa yeltendiler beni sökmedi yıkılan putların altında da ezilmedim 951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün 52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü
Reklam
hapislerde de yattım büyük otellerde de açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir otuzumda asılmaını istediler kırk sekizirnde Barış madalyasının bana verilmesini verdiler de otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu elli dokuzumda on sekiz saatta uçtum Pırağ'dan Havana'ya
1902'de doğdum doğduğum şehre dönmedim bir daha geriye dönmeyi sevrnem üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim on dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu ve on dördümden beri şairlik ederim
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin. Efkarlıyım, efkarlıyım, elini ver, nerde elin? Ayışığı renginde kar, keçe çizmelerim ağır. Içimde çalınan ıslık beni nereye çağırır?
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak, yani ağır bastığından.
Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani, bütün işin gücün yaşamak olacak.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.