Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dedektiflik ve Gizem

Profil
“Kısacası,” diye devam etti, “gerçekler bunlar. Babam bir Hint alayında subaydı ve ben daha çocukken beni evime göndermişti. Annem ölmüştü ve İngiltere'de hiç akrabam yoktu. Ancak Edinburgh'ta rahat bir pansiyona yerleştirildim ve on yedi yaşıma kadar orada kaldım. Alayının kıdemli yüzbaşısı olan babam, 1878 yılında on iki ay izin alıp
Öğleden sonra geç saatlerde uyandım, güçlendim ve tazelendim. Sherlock Holmes, kemanını bir kenara bırakıp bir kitaba dalmış olması dışında hâlâ tam ona bıraktığım gibi oturuyordu. Ben kıpırdanırken bana baktı ve yüzünün karanlık ve sıkıntılı olduğunu fark ettim. "İyi uyudun" dedi. "Konuşmamızın seni uyandırmasından
Reklam
Durum oldukça ilginçti. Bilinmeyen bir görev için bilinmeyen bir yere gidiyorduk. Ancak davetimiz ya tam bir aldatmacaydı ki bu akıl almaz bir hipotezdi ya da önemli konuların yolculuğumuza bağlı olabileceğini düşünmek için iyi nedenlerimiz vardı. Bayan Morstan'ın tavrı her zamanki gibi kararlı ve kendine hakimdi. Afganistan'daki maceralarımı hatırlatarak onu neşelendirmeye ve eğlendirmeye çalıştım; ama doğruyu söylemek gerekirse ben de durumumuzdan dolayı o kadar heyecanlandım ve nereye gideceğimizi o kadar merak ettim ki hikayelerim biraz işin içine karıştı. Bugüne kadar, gecenin köründe bir tüfeğin çadırıma nasıl baktığına ve ona çift namlulu bir kaplan yavrusunu nasıl ateşlediğime dair dokunaklı bir anekdot anlattığımı söylüyor. İlk başta hangi yöne doğru gittiğimize dair bir fikrim vardı; ama çok geçmeden hızımız, sis ve Londra hakkındaki sınırlı bilgim yüzünden yönümü kaybettim ve çok uzun bir yol kat ediyormuşuz gibi göründüğü dışında hiçbir şey bilmiyordum. Ancak Sherlock Holmes asla hatalı değildi ve taksi meydanlarda ve dolambaçlı ara sokaklarda girip çıkarken isimleri mırıldanıyordu. "Rochester Row" dedi. “Şimdi Vincent Meydanı. Şimdi Vauxhall Köprüsü Yolu'na çıkıyoruz. Görünüşe göre Surrey tarafına gidiyoruz. Evet öyle düşünmüştüm. Şimdi köprüdeyiz. Nehrin bir anını görebilirsiniz.” Gerçekten de geniş, sessiz su üzerinde parlayan lambaların olduğu Thames Nehri'nin bir bölümünün geçici bir görüntüsünü elde ettik; ama taksimiz hızla ilerledi ve çok geçmeden diğer taraftaki sokak labirentine girdi.
Sherlock Holmes, şömine rafının köşesinden şişesini, zarif Fas kutusundan da hipodermik şırıngasını aldı. Uzun, beyaz, gergin parmaklarıyla narin iğneyi ayarladı ve gömleğinin sol manşetini geriye doğru kıvırdı. Kısa bir süre gözleri düşünceli bir şekilde sayısız delik izleriyle noktalanmış ve yaralanmış olan kaslı ön koluna ve bileğine takıldı.
125 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Derinlikli Dedektiflik
Vaka çözmeyi mantık yürütme, matematik ve istatistiksel olgular, olasılıklar gibi daha zor yoldan anlatması beni bir okur olarak çok şaşırttı. Her şeyin daha kolayca anlaşılabilir olduğu Sherlock Holmes öykülerine kıyasla, burada akıl yürütme şeklini açıklamaktan ziyade, akıl yürütmenin ne olduğunu da açıklayarak, okura balık yemeyi değil balık
Dedektif Auguste Dupin Öyküleri
Dedektif Auguste Dupin ÖyküleriEdgar Allan Poe · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,404 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
Herkese merhaba kitap dostları sizlere beğenip beğenmediğime tam karar veremediğim kitabımın yorumu ile geldim bugün Hepiniz Delice köyüne hoşgeldiniz Tarık anne ve babası ile şehirde yaşarken dedesinin hastalığı yüzünden köye taşınmak zorunda kalır. Aradan biraz zaman geçince köydeki yaşça büyük çocukların Bedel ödeyenler diye anıldığını öğrenir ve Tarık onların arasına katılmak için heves eder hayır dur durduğun yerde dimi ne aranıyon en sonunda Tarık da onların arasına katılmaya hak kazanır ama başına geleceklerden habersizdir Yazarın Kadavra Mevsimi kitabını şahsen çok beğenmiştim ama bu kitabı çok sevemedim çok beklentiye girmeden okunabilir tercih size kalmış kitapla kalın hoşçakalın dostlar
Bedel Ödeyenler
Bedel ÖdeyenlerCüneyt Candaş · Müptela Yayınları · 2022149 okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Doğu Ekspresinde Cinayet
-SPOİLERSIZ BÖLÜM- Öncelikle,
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde Cinayet
kitabının filmi de bulunmaktadır. Ben zamanında izlemiştim ama katili hatırlamadığımdan dolayı zevkle okudum. Polisiye yazarları kraliçesi,
Agatha Christie
Agatha Christie
'nin okuduğum 3. Kitabı, önceki okuduğum (
Beklenmeyen Misafir
Beklenmeyen Misafir
,
On Kişiydiler
On Kişiydiler
) kitaplarında olduğu gibi akıcı, meraklandırıcı bir şekile yazılmış kitap. Konu:Hercule Poirot tatildedir fakat önceki davalarında beklediği ama olmasını istemediği bir şeyin olduğu ile ilgili bir telgraf gelir ve acilen geri dönmesi istemektedir. Geri dönmek için Doğu ekspresine binen Poirot bir cinayetin ortasında kendini bulur ve davayı çözmeye başlar. -SPOİLERLI BÖLÜM- Öncelikle üste konudan önce dediğim şeyleri geçiyorum bu kitap cidden güzel yazılmış. Kitap içerisinde yapılan soruşturmalar öyle bir kurgulanmış ve karakter duygusal ifadeleri öyle bir açıklanmış ki o sıra güveniyorsunuz ama ilerledikçe "Bu nasıl böyle çıkabilir" moduna giriyorsunuz. Ben filmi izlediğimden sonlara doğru katilin hepsi olduğunu hatırladım ama hiç izlemesem fena etkilenirdim. Poirot'un sonda çözüm açıklama bölümünde ilk yalan çözümü söyleyip sonra gerçeği açıklayarak hepsinin suçlu olduğunu ama ölenin de ölmeyi hak etmesinden dolayı yalan çözüme inandığını söyleyerek hepsini kurtarması saygımı kazanan bir davranıştı. O an Poirot'a olan sevgim tavan yaptı.
Agatha Christie
Agatha Christie
karakterlerini cidden güzel ve bağlanılası işliyor. Yazarın
On Kişiydiler
On Kişiydiler
romanında da yargıcı baya sevmiştim. Okumadıysanız onu da öneririm. Bunun kadar olaylar detaylı açıklanmasa katili bulmaya İpucu vermese de onu da merakla okumuştum.
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201925,8bin okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitabı bəyəndim ancaq uzun müddət təsirində qalacağım kitab deyil mənə görə. Oxuyan çox adamın hələ də kitabın təsirində olduqlarını görürəm. Məndə isə belə deyil oxudum bəyəndim şoka düşdüm, çıxdım, bitdi. Əsərdə ən çox sevdiyim cəhət, sonda bütün düşüncələrimdə yanılmam olmaq idi. Necə deyərlər
Alex Michaelides
Alex Michaelides
bizi tərs köşəyə gətirdi. Baş rollar Alisiya və Teo Faber; demək olar eyni hekayəni, eyni həyatı yaşayırlar. Ancaq sonda hər ikisi ayrı-ayrı seçimlər edir: biri "ölməyi" , digəri isə yalanlarla yaşamağı. Heç birinə haqq qazandırmır, ancaq heç birini də günahlandırmıram. Ümumi olaraq isə hekayə axıcıdır, insanı yormur, əksinə böyük maraqlı oxunulur. Hətta deyərdim ki burada Alisiya və Teodan başqa da bir qəhramanımız var. O qəhraman ki, səssiz pasiyenti səssiz pasiyent edəndir, o "Aleksta"dır. Digər qəhramanlarımız Qabriel, Keti, Kristian isə başlarına gələnlərə sonuna qədər layiqdirlər. Xüsusən də Qabriel və Keti. Xəyanətkar və sevməyi bacarmayan insanlar... Axı onlara nə etməli öldürməli? Ya olanları görməzdən gəlməli? Bu hekayədə heç kim saf deyildi. "İfadə edilməyən emosiyalar heç vaxt ölmür. Onlar diri-diri basdırılır, bir müddət sonra daha eybəcər formada geri dönəcəklər" Ziqmund Freyd
Səssiz Pasiyent
Səssiz PasiyentAlex Michaelides · Qanun Nəşriyyatı · 20214,380 okunma
Siz kadınlar kendinizi feda etmeyi ne kadar çok seviyorsunuz!
Sayfa 155Kitabı okudu
Katilin içimizden biri olduğuna eminim. Bu da şeytanın içimizden birini ele geçirdiği anlamına geliyor. Bundan hep kuşkulandım. Acaba kim? Herkes kendine bu soruyu soruyor. Ancak ben biliyorum...
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Çözülemeyen Cinayetin İtirafı
Asker Adası'nda on ölü ve çözümsüz bir dizi cinayet bulacaklar.
Sayfa 223Kitabı okudu
Ölümü Bekleyenler
Dışarıdan aklı başında ve normal görünen altı kişi. Ya içerinde bakınca? Bir kafese sokulmuş sincaplar gibi, umutsuzca aynı yerde dönüp duran düşünceler...
Sayfa 148Kitabı okudu
Tanrı kullarını gözetir. Ne gecenin dehşetinden korkarsın ne gündüz uçan oktan. Sen yanlız kendi gözlerinle seyredecek, kötülerin cezasını göreceksin.
Sayfa 147Kitabı okudu
455 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.