Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
176 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Cemil Meriç
Cemil Meriç
bir söylemin de İyilik eden mükâfat beklediği an tefecidir." Nasıl güzel yaklaşım, o halde biz iyiketden olalım Peki, iyilik & kötülük felsefi anlamı ediyor bize İyi ve kötü kavramları; din, etik ve felsefe açısından değerlendirilirken kullanılan ölçüt ahlaktır. İyi kavramı, ahlak bakımından olumlu bir anlam taşırken, olumsuz bir çağrışım uyandıran nesne, istek ve davranışlar bütünü de kötü olarak tanımlanır. Kötülük, özünde iyi bir evren yaratmanın zorunlu yan ürünleridir deniliyor. . Felsefenin sırrı, belki de kendini tanımak veya nereye gittiğini bilmek değil, ötekinin gittiği yere gitmektir. Kitaplar kendi kendine düşlemek değil, ötekilerin düşlediğini dğşlemektır "Batı'yı var eden temel kavramlardan olan gelişme, ilerleme ve kendini koruma ilkesinin, her yerde, yok oluşun ve ölme halinin sürekliliğine dönüştüğünü gösterir. . Sömürgecilikten bu yana, farklı olanı ve "öteki"ni yok etmiş olan Batı, artık "aynı"nın aynasında, kendi kendinden üreyen ve türeyen cinsiyet ve zihniyetleriyle birbirinin kopyası olan bireylerin dünyasıdır.. Artık "öteki cehennemi"nde değil, kendi cehenneminde yaşayan bu insanın bir diğerinde keşfedebileceği hiçbir şey kalmamıştır; çekici tek şey nesnelerdir...".. Kendini, kendimi sorgulama adına
Kötülüğün Şeffaflığı
Kötülüğün Şeffaflığı
#okuyun
Kötülüğün Şeffaflığı
Kötülüğün ŞeffaflığıJean Baudrillard · Ayrıntı Yayınları · 2012480 okunma
İnsan olma taklidinde, insanın kendisi olmamasında büyük bir yapmacıklık vardır. Tüm doğruluk ve dürüstlük kültürü­ müz insanın kendi yazgısını incelikli dış göstergelerle, yapma­ cık ve “özgün olmayan” göstergelerle düzenleme biçimini mahkûm eder. Yapmacıklık, Gombrowicz’in dediği gibi insa­ nın kendi durumundaki yapaylığının bilincine tam olarak var­ dığı ve kendine bir tür yapay ikiz yaratmak, ikizinin yapay gölgesinin altına girmek, kendi özünden yapay bir robot üret­mek, yani göstergelerin yardımı sayesinde kendini öteki olarak dışsallaştırmak anlamına gelen o şaşırtıcı ruh halidir.
Sayfa 175 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ö tekinin sırrı, kendim olma imkânının bana asla verilme­ miş olmasıdır ve ancak dışarıdan gelenin kaçınılmaz sap­ tırmasıyla var olurum. Schnitzler’in kısa öyküsünde iyakasını bırakmayan ve kendisini yok edecek olan o mikrop türünün hayatının içinde yaşar: Birbirlerine yabancıdırlar, ama yazgıları aynıdır. Venedik Takibi’nde S. kendisinin ne kim olduğunu ne nereye gittiğini bilir: Dolayısıyla, varoluş daima bir anlam ya da anlamsızlık sapmasıyla, başka şeyin saptırma­sıyla biçimlenir. Kendi irademiz yoktur ve öteki, kendi irade­miz uyarınca yüz yüze geldiğimiz şey asla değildir. Öteki, dışarıdan gelenin zorla girişidir, dışarıdan gelenin öncelliğidir, yabancılığın çekiciliği ve yabancılığın aktarımıdır.
Sayfa 168 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"Dünyada gelişimin bir rastlantı, gülünesi bir kaza olduğunu biliyorum. Ama bunu unutur unutmaz, sanki doğumun dünyanın dengesi ve gidişi için zorunlu, temel bir olgu imiş gibi davranıyorum."
"Yaratıcı'sının ortaya çıkmasını dilerse insan, her şey bunu gösteriyor, bozmak, öldürmek onun elinden gelen tek iş."
Reklam
"Hangi hakla benim için duaya başlıyorsunuz? Şefaatçiye ihtiyacım yok benim, kendimi tek başıma idare edebilirim. Bir sefilin duasını belki kabul edebilirim ama bir aziz de olsa, bir başkasının asla. Kurtuluşumdan endişe edilmesine dayanamam. Tiksiniyorum ve kaçıyorum boşboğazlığınızdan, dualarınızdan. Onları başka yere yöneltiniz, nasıl olsa aynı tanrıların hizmetinde değiliz. Benimkiler güçsüz de sizinkiler daha mı güçlü sanki. Onların düşündüğünüz gibi güçlü olduklarını varsayalım, o zaman belleğimden çok daha yaşlı bir korkunun beni iyileştirme gücü onlarda daha da eksik olacaktır."
"Kalıtıma başkaldırmak, milyarlarca yıla, ilk hücreye başkaldırmak demektir."
"Hiçbir şey yapmıyorum, kabul. Ama saatlerin geçtiğini görüyorum - bu, onları harcamaya çalışmaktan iyidir."
Reklam
"Ne kadar yıkıcı olsa da her hakikate dayanılır, yeter ki her şeyin yerini tutsun, yerini aldığı umut kadar yaşamsallığa sahip olsun."
"Ölüme doğru değil bu koşu, doğum felaketinden kaçarız çırpınarak. Bu yıkımdan kurtulanlar onu unutmayı deneyenlerdir sadece. Doğum anındaki endişenin geleceğe yansımasından başka bir şey değildir ölüm korkusu ...."
Yalnızca reddedişler şiddetli, tasarılar deği . Eylemlerimizde, girişimlerimizde, hastalıklarımızda giderek daha az “nesnel” güdümler var; bunlar çoğunlukla kendimize duyduğumuz gizli bir tiksintiden, bizi enerjimizden herhangi bir biçimde kurtulmaya iten gizli bir sahipsiz kalma halinden, yani istençli bir eylem biçiminden ziyade bir cinleri kovma biçi­ minden kaynaklanıyorlar. Burada
Sayfa 73 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.