İyi bir yazar gerçekle kurmaca arasında sıkışıp kalmaz, onun tercihi baştan bellidir. Hayat beklese de olur çünkü. Roman beklemez ...
Bresson fo toğraf için "Güzel değilse yeterince yakın değildir" der ya, bu roman için çok daha uygun bence. Yaklaşmaktan korkma. Fırtınanın içine gir ve oradan konuş. Girerken bir parantez açmayı unutma ama ... Orada kısılıp kalırsın yoksa. Delilik ile roman yazmak arasındaki "tek" fark budur: Romancı parantezi gözetir, deli açık unutur onu.
Yüzyıllık yalnızlık için, ki bu roman büyülü gerçekçilik romanının en büyüklerinden sayılır , yazarı Marquez “Anlattıklarımın hepsi gerçektir “ der. Yalan yok
İyi bir cümle , iyi bir satır için tek tek mücadele etmeden olmaz. Öyle bir söylersin ki , arıların kanatları tutulur, bulutlar geldiği yere geri gider.
Hayat, edebi bir yapıt haline gelir; ama bunun sonucunda insan kendi hayatının yazarı ve aynı zamanda yaratılmış bir sanat yapıtı olarak bu hayatın gözlemcisi olur.
Sayfa 121 - Metis yayınları haziran 2019Kitabı okudu