e

Edebiyat eleştiri kuram

Aptallığın en büyük onurunu kendi halkına atfeden bir filozof
“Brabantlılar hakkında bir atasözü, halkın diline boş yere sakız olmamıştır. Haklarında söylenen atasözü şudur (Flem.): “Hoe ouder, hoe zotter de Brabander. Hoe ouder, hoe botter de Hollander.” (Brabantlılar* ne kadar yaşlanırsa, o kadar ahmak olurlar. Hollandalılar ne kadar yaşlanırsa, o kadar aptal olurlar).
Sayfa 52 - *Brabantlı: Eskiden topraklarının bir kısmı Belçika’da, bir kısmı Hollanda’da olan Brabantia bölgesinin halkı. Erasmus, kendisi de Hollandalı olduğu için, aptallığın en büyük onurunu kendi halkına atfetmiştir.Kitabı okudu
Platon’a göre aşk da bir deliliktir
“O halde Platon, âşıkların deliliğinin en yüce mutluluk olduğunu yazdığı zaman, onun bu türden bir düş görmüş olduğunu düşünün. Çünkü şiddetli tutkuyla seven kişi, artık kendinde değil, sevdiği o şeyde yaşıyor demektir; kendinden daha da ayrılır ve ona giderse bundan katbekat zevk alır. Ya ruh bedenden çıkıp yolculuk yaptığını düşünürse ve hakkıyla uzuvlarını kullanmazsa, hiç kuşkusuz bunun gerçekten delilik olduğunu söylerdiniz. Aksi halde şu sıradan ifadeler ne anlama gelirdi: ‘Kendinde değil; kendinden geçmiş; kendime geldim; kendine geldin mi..’ Dahası, aşk ne kadar tamam olursa, delilik o kadar büyük ve mutlu olur…”
Sayfa 195 - Ön söz’denKitabı okudu
Reklam
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Aptallığın Övgüsü…”
Aptallığın Övgüsü
Aptallığın Övgüsü
; ünlü Hollandalı hümanist filozof
Desiderius Erasmus
Desiderius Erasmus
’un yakın arkadaşı Thomas More’a adadığı, 15. yüzyılda yazılmış bir eser. Kitap boyunca Aptallık konuşulur. Sarkazm ve iğnelemeler dolu bir kitap. Deliliğin, özgürlüğün anahtarı olduğunu söyler. Okurken, aptallığı yeniden tanımlayacak, felsefeden ve mitolojideki Yunan tanrıları hakkında da birçok şey öğreneceksiniz. Yalnız dilin ağırlığını göz önünde bulundurarak okuyun, kitapta birçok Latince sözler geçer. Ancak bunların açıklamaları hemen o sayfanın altına dipnot olarak eklenip detaylandırılmış. Bu da her ne kadar okumayı yavaşlatsa da, öğrenmemizi sağlıyor. Her döneme hitap eden bir kitap, seçili çevirmenlerimizden okudum. Ön sayfalarında, kitabı Latincesinden çevirirken uyguladığı Çeviri Yönteminden bahsetmesi ince bir detaydı. Özenli buldum. Bazı kitap kapakları tam çerçevelik deriz ya, bunun da tasarımına hayran oldum ayrıca. Okuyun ilginiz varsa…
Aptallığın Övgüsü
Aptallığın ÖvgüsüDesiderius Erasmus · Koridor Yayıncılık · 202111,7bin okunma
Edebiyat onur ve namusu olan bir ülkede, dilin en yalın kurallarından habersiz, böyle en cahil insanlar, edebiyat mimberinde ezan okumaya çıkamazlar.
Sayfa 29 - Kültür yayınlarıKitabı okudu
"Dilimizde yalınlığın gerekliliği ve önemi ciddi olarak bilindiği gün edebiyat başlamış olacaktır."
Sayfa 45 - Kültür yayınlarıKitabı okudu
“En muhteşem sanat kendi tarihsel koşullarının ötesine geçen, zamansız olandır.”
Sayfa 20 - İletişim yayınları Kasım 2019Kitabı okudu
Reklam
Öncellikle, Marksist eleştiri her türden edebi biçimciliğe geleneksel olarak karşıdır; edebiyatın tarihsel önemini soyup soğana çeviren ve onu estetik bir oyuna indirgeyerek dikkati teknik özelliklere çeken biçimciliğe saldırır.”
Sayfa 35 - İletişim yayınları Kasım 2019Kitabı okudu
“Bir yazar yapıtını amaca giden bir araç olarak göremez. Yapıtların kendisi birer amaç­tır; kendisi ve başkaları için ‘o kadar az’ derecede araçtırlar- ki yazar gerekirse yapıtlarının var olması için kendi varlığı­nı kurban edebilir. Basın özgürlüğünün ilk aşaması bu­nu içerir: Bu bir ticaret değildir.”
Sayfa 65 - İletişim yayınları Kasım 2019Kitabı okudu
Edebiyatı bir metin olarak görebiliriz; ancak aynı zamanda toplumsal bir etkinlik, başka biçimler­ le ilişki içinde olan ve onların yanı sıra var olan toplumsal ile ekonomik üretimin bir biçimi olarak da görebiliriz.
Sayfa 75 - İletişim yayınları Kasım 2019Kitabı okudu
Shakespeare, Scott, Balzac ve Tols­toy büyük bir gerçekçi sanat ortaya koyabilmişlerdir; çünkü tarihsel bir çağın çalkantılı doğumunda var olmuşlardır ve böylelikle kendi toplumlarımn canlı şekilde görülen “kendi­ ne has” çatışmaları ve dinamikleriyle çarpıcı bir biçimde il­gilenmişlerdir. Onlann biçimsel başarılarının temelinde ya­ tan, bu tarihsel “içerik’ tir; Lukács bu yazarların “yarattık­ ları karakterlerin zenginliğiyle derinliğinin bütün toplum­ sal sürecin zenginliğine ve ü derinliğine bağlı olduğunu” id­dia eder.
Sayfa 88 - İletişim yayınları Kasım 2019Kitabı okudu
64 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.