Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Edebiyat Hikaye Öykü

Profil
Öyle sermestim ki idrak etmezem dünya nedir Ben kimim, saki olan kimdir, mey-i sahba nedir
Sayfa 36 - Doğan Kitap
128 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkesin öyküsü bir roman adayıdır. Yeter ki doğru kaleme denk gelsin." T.Z. . Kalemiyle ilk kez tanıştığım yazardan bazıları ödüllü 14 öyküyü barındıran Azgın Var, yaşamdaki belki rast gelinen, belki rastgele bilinen yaşamları okura birçok duyguyu yaşatacak biçimde aktarmış. Kiminde bir çocuk, kiminde bir kadın, erkek başkişi. Dolayısıyla duygular da eril, dişil yön değiştiriyor. Ortak acılar, mutluluklar yok mu? Var. Onu duyumsayacak her okur. . Şehirden kırsal yaşama dek her alanda insanların neler yaşadığını, durumlara nasıl değişik tepkiler verdiğini, yetiştikleri bölgenin bakış açılarını nasıl değiştirdiğini görüyoruz. Bu bakımdan öyküler güzeldir. Yaşamda her olasılığı deneyimleyemeyiz. Ancak deneyimleri okumak büyük bir katkıdır. . En sevdiğim öykü son öykü Azgın Var oldu. Sanırım unutmayacağım öykü de bu oldu. Gizem, gerilim, sevgi, yanlış yargılar, vicdan azapları... Tek başına kısa bir betik olacak bir öykü. . Eğer ki bu sözünü ettiklerimden fazlasını okumak isterseniz Azgın Var'ı öneririm. Nice öykülerde buluşmak dileğiyle. . Betikle esen kalın.
Azgın Var!
Azgın Var!Nilar Gök · Ayrıkotu Yayınları · 202321 okunma
Reklam
Hanım...
Oğlanın yeşilimtırak kara zümrüt gözleri bir harika, o gözlerin pervasız ve cüretkâr ve ateşli bakışı ise hanımı çileden çıkarmak için kafi idi. Yaşlı kadın dayanamadı: "Oğlan! Gel hele önce gözlerinden birer yudum zehirli hüsün şulesiiçeyim ve seni aguşuma çekmeden mest olayım." dedi ve Yusuf'infazların şöyle bir şakak, yanak, alın koklayarak öyle bir öptü ki üstünde pekbçok muhabbetle dudaklar dolaşmış olan dilber delikanlı yüzü böyle bir nezaket zarafet görmemiş, tatmamıştı.
Sayfa 29 - Doğan Kitap
Rabia...
Kaldı ki Rabia Hanım yaşlıydı ama müstekreh ve müteaffin bir yosma değildi. Bir güzelliğin kâşânesi harap olmuş, çökmüş fakat göz ve gönül çeken köşeleri duruyordu. Her şeyden önce haliyle, tavrıyla, edâsıyla "Ben bir hanımefendiyim!" diyordu. Koynuna çekeceği zeberdest, daltaban bir şehbazın önünde diz çöküp ayak öpse dahi vakarını kaybetmeden bir aşk ve muhabbet terbiyesine sahipti.
Sayfa 28 - Doğan Kitap
Beklenen misafirlerimiz bugün geldiler.
11 yaşındaki oğlum için aldım. Resimli sayfaları, yazılarının çok kısa ve büyük puntalı olması hayal kırıklığına uğrattı. Görünüşte daha küçük yaş grubuna hitap ediyor gibi. Okudukça daha iyi anlaşılacak.
Abdullah ÖZDEMİR
Abdullah ÖZDEMİR
Fakir baykurt/Can pazarı
İsterse kararsın dudaklarım! Hiç çekinmem öperim! Elini de değil, para geleceğini bilsem götünü öperim. Çünkü acele para gerekiyor.
Reklam
Demirtaş ceyhun/Sultan kurban
Yaa, bu anan Sultan, neler çekti, nerden bilecen? Bu anan Sultan, büllüğü sağ olsun Binali'min dedi de, evinin yerine ev kurdu gene. Yaa.
Gidelim buradan. Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim.
Sayfa 11 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Ölüme ölümle karşı çıkıyorum.. Ölmemekte bir ölüm mü ?
Reklam
Sonsuza Dek Sophie
Bizim yüzümüz kızarır, madam! Söylemeyiz. Biz uzaktan sevmelerde birinciyiz. Genç kızlara başlarımızı çevirip bir bakamayız. Bir bakarsak usulca elimizden kayarak parçalanır kristal gençliğimiz. Biz kristal gençleriz madam! Kolayca tuz buz oluruz..
Sayfa 98 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Sonsuza Dek Sophie
Gözleriniz madam. Gözlerinize bakıyorum da sanki bir yangın yeri. Yüzünüz talan edilmiş bir imparatorluktan kalmış gibi... Bir gün siz de, hüzünle, bakacaksınız kalbimin içine. Orada yenilmiş bir şarklıyı göreceksiniz. Biz şarklılar, yani Allah’a inananlar, oruç tutanlar ve asla konuşamayacakları kızlara aşklananlar hep yenildik, farklı mağlubiyetlerden kuruldu tarihimiz.
Sayfa 97 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Letaif....
Gözleri kızın alnına düşmüş altın bir saç telinde, kulak memelerinin taze pembeliğinde, alt dudağının tatlı kıvrımında, entarisinin yakasından aşağıya doğru inip kaybolan billur olukta ve entarisinin göğsünde iki küçük meme başı kabartısında dikkatle durdu. Sonra sağ kolunu tutan kınalı ellere baktı. Dal dal ve çiçek çiçek halının üstünde parmakları kınalı çıplak ayaklara baktı. O eller ve ayaklar, eller ve ayaklardaki parmaklar manolya, yasemin, sümbül koçanı, kırağası üstünde yapıncak üzümü salkımı, muattar ışıktan güvercin, kumruydu. Eğilip ayaklarına yüz süremediği için usulca kızın elini öptü. Letaif dehşet içinde titredi ve ancak oğlanın işitebileceği mırıltı ile: "Yapma!" diyebildi.
Sayfa 27 - Doğan Kitap
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.