Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ekonomi-Emek-İş Dünyası İnsan ve Toplum

Profil
Anlatma, konuşma, yazma…ihtiyacı kalmamıştır. Ahvalimiz çizgilerde
Sermayedar, sermaye ve faiz bağlantısı
Ürünün sermayeye safi kâr olarak düşen kısmı paranın faizi ile ölçülür. Çünkü sermayedar, üretime sermayesi dışında hiçbir şey katmadığında elde ettiği tek şey bu olur.
Sayfa 52 - KapraKitabı okuyor
Reklam
392 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Serinin ikinci kitabını da bir solukta okuyup bitirdim. Okurken Türkiye'nin büyük şirketlerinin serüvenlerine de bakış attım. McDonalds, Arbys, Little Ceasers, Totoya, Dedeman Holding gibi büyük şirketlerin Türkiye'de ilk adımlarını atarken ki süreçlerini paylaşıyor Oktay Bora Yağız. 80 yaşına merdiven dayamış, sektörün öncüsü ve duayeninden "bir şirket nasıl yönetilmez" ilk önce bunu öğreniyorsunuz. Sonrasında ise bir şirketi yönetmek için gereken tüm özveriyi ve stratejileri örnekleriyle okuyorsunuz. Finans alanında yöneticilik yapan birisi olarak çok konuda ilham aldım. Bir şirketi sadece verimlilik, kârlılık, üretkenlik bakış açısıyla değil insan kaynaklarına, insan ruhuna ve zekasına yapılan yatırımla da nasıl kalkındırılabileceğinin örneklerini sunuyor yazar. Ve tabii ki başarının tek başına olmadığını neredeyse 60 yıla dayanan hem arkadaş, hem eş, hem de iş ortağı olan Esin hanımın payını unutmamak lazım. Her anlamıyla özendiğim ve dersler çıkardığım bir hayat hikayesi...
Anlamlı Ayrıntılara Ödünsüz Özen Göstermek
Anlamlı Ayrıntılara Ödünsüz Özen GöstermekOktay Bora Yağız · Scala Yayıncılık · 02 okunma
228 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Pandemiden bu yana Türkiye'de borsaya olan ilgi oldukça arttı. Bununla beraber borsa endeksi de yükselmeye devam ediyor. 6 milyondan fazla yatırımcı sayısına ulaştık. Ki bu dönemde yabancı yatırımcının hiç olmadığı bilgisi de çarpıcıdır. Türkiye'deki ekonomi yönetimi iktisat kitaplarında yazanlardan uzaklaşmaya başladıkça; yani irrasyonel bir hâl almaya başladıkça insanlar birikimlerini korumak için yeni yöntemler aramaya başladı. Artışı önlenemeyen kur ve bu uğurda milyarca dolarımızı çöpe attığımız bir dönemde; bir de yetmezmiş gibi karabasan gibi üstümüze çöken enflasyon yüzünden insanlar çareyi borsada aramaya başladı. Evde, işte, sokakta, yolculuk esnasında, durakta otobüs beklerken bile tüyolar havada uçuşuyor. Tabii hal böyle olunca küçük balıklar büyük balıklar tarafında kolayca yutuluyor. Gelinen noktada temel ve teknik analizin anlamı sorgulanmaya başladı. Birçok hissenin fiyat hareketlerini anlam verilemiyor. Türkiye'deki insanların finansal okur yazar olarak da çok iyi durumda olmadığını varsayarsak; yatırım hayatına yeni girenler için temel bilgilerin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Ali Perşembe, 40 yıldan fazla deneyimi ve keyifli üslubuyla borsaya yeni başlayanlar için güzel bir okuma deneyimi sunuyor.
Teknik Analiz mi Dedin? Hadi Canım Sen de!
Teknik Analiz mi Dedin? Hadi Canım Sen de!Ali Perşembe · Scala Yayıncılık · 2015322 okunma
Taksi şoförleri tüyo vermeye başladığında tepe gözükmüştür.
Sayfa 73 - Scala YayıncılıkKitabı okudu
Piyasa hareketi her şeyi iskonto eder: Bu ifade “haberler önceden satın alındı” veya “tüm kötü girdiler satıldı” gibi yorumlarla anlatılan sürecin eş anlamlısıdır. Bu sürece iskonto süreci deniyor. Piyasada hisse fiyatları olay henüz gerçekleşmeden beklentilere istinaden hareket etmeye başlar. Bu yüzden beklenen olay gerçekleştikten sonra hisse fiyatında dişe dokunur bir hareket olmuyorsa bunun sebebi yukarıda bahsettiğimiz üzere fiyatın önceden satın alınması yani iskonto edilmesidir. Olmuş, olmakta ve gelecekte olması beklenen her unsur mevcut fiyata yansımıştır. Mevcut fiyat anlık bir konsensusu simgeler. Bu unsurlardan biri değiştiği anda fiyat da değişir.
Sayfa 35 - Scala YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Başarılı olmalarının en büyük nedeni ev ödevlerini çok iyi yapmış, çok çalışmış olmaları. Ben öğrencilik yıllarımda ödevimi yapıp zamanında dersime çalışmış olduğum bir sınavdan kötü not aldığımı hatırlamıyorum. Hayatta başarılı olmuş her insanın arkasında bu uğraş, bu çalışma yatıyor. Başarılı insanların hepsi özel insanlar. Siz de özel olmak istiyorsanız, sizin de çok çalışmanız gerek.
Sayfa 14 - Scala YayıncılıkKitabı okudu
Hele şu teknikçiler yok mu! Acaba söylediklerine kendileri de inanmıyorlar mı? Bunların hangisi söylediklerini yaparak kendilerine birer kırmızı Ferrari almışlar? Bu işi bu kadar iyi biliyorlarsa niye hâlâ bankaların, aracı kurumların araştırma bölümlerinde çalışıyorlar? Piyasanın ne yapacağını hep önceden kestirebildiklerine göre niye kendilerine bir yat alıp Bebek koyuna demirleyerek kendi hesaplarına al sat yapmıyorlar?
Sayfa 12 - Scala YayıncılıkKitabı okudu
428 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Çalıştığımız şirketlerin aynı zamanda bir paydaşı olarak ve ilerleyen yıllarla beraber artan tecrübe doğrultusunda; şirket yönetimi, operasyonel süreçlerin işleyişi, şirketin finansal durumu, kurumsal ilkeler, çalışan aidiyeti, şirketin misyonu ve vizyonu hakkında söz sahibi olabilmeli ya da en azından düşüncelerimizi ifade edebilmeliyiz. Maalesef çevremde en çok gözlemlediğim çalışanların büyük bir çoğunluğunun çalıştığı şirkete yabancılaştığını hatta kendi yaptığı işe bile yabancılaşan insanların olduğunu görmek oldu. Oktay Bora Yağız, Türkiye'de yönetim danışmanlığı işini ilk başlatanlardan. ODTÜ mezuniyeti sonrası DPT'de başlayan kariyeri, özel sektörde zarar eden şirketini kâr edebilir duruma getirmesi ve şirketi daha iyi nasıl yönetilebilir diye vermiş olduğu mücadeleyle farklı bir yöne evriliyor. Yönetim yapmaktan yönetim satmaya geçiyor. 80 yaşında merdiven dayamış bu yönetim gurusunun anılarını okuyunca öğrenebileceğimiz çok şey olduğunu görüyoruz. Benzer sorunlar, benzer yaklaşımlar... Fakat her şeye rağmen iş hayatının güzelliği de bir şeyleri değiştirebilme ümidiyle mücadele etme duygusu. O duyguyu kaybetmemek dileğiyle...
Kurumsal Olgunluk Eğrisi
Kurumsal Olgunluk EğrisiOktay Bora Yağız · Scala Yayıncılık · 02 okunma
86 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.